Tiyatro Gerçek, 2012'nin son haftasında
Yasmina Reza'nın ünlü oyunu
"Sanat"ı sahnelemeye başladı.
1990'larda uluslararası
sanat çevrelerinde epey ses getiren "Sanat" ülkemizde daha önce Tiyatro İstanbul tarafından sahnelenmiş. Fakat o zaman fırsat bulup bir türlü izleyememiştim. Geçen yıl yine Yasmina Reza'nın "
God of Carnage" oyunundan
Roman Polanski tarafından sinemaya aktarılan
"Acımasız Tanrı" filmini izlediğimde,
yazara ve geri dönüşlü olarak "Sanat"ın metnine olan
merakım iyice arttı... Ve sonunda, nihayet Tiyatro Gerçek prodüksiyonuyla "Sanat"ı ilk temsilinde izledim;
çok da beğendim...
***
"Sanat"
12 Ocak Cumartesi
İzmir Konak Sahnesi'nde izleyiciyle buluşuyor.
Gencay Gürün'ün Türkçeye kazandırdığı ve
Atilla Şendil'in yönettiği oyunda başrolleri
Hakan Gerçek, Bekir Aksoy, Rüzgar Aksoy paylaşıyorlar. "Sanat"
üç yakın dostun "bembeyaz" bir tabloya bakarak modern sanat üzerine giriştiği
tartışma ile başlıyor. Üç kişi, üç yetişkin erkek... Biri
tonlarca para vererek "modern sanat" eserini evine getirip baş köşeye koyuyor, diğeri "Sen bu
boş tuvale sanat mı diyorsun?" diye dostunu yerden yere vuruyor, hayatta "görece" başarısız olmuş, daha
ezik üçüncü karakter ise olayda ılıman / uzlaştırmacı bir tavır sergilerken çapraz ateşte kalıyor... Ve sonuçta;
sanat nedir, insan sanat satın alırken "aslen" neye değer yüklemektedir gibi sorular üzerinden
çağdaşlık, modern insana dayatılan değer ve
mutluluk formülleri / ölçütleri,
modern sanat, sanatı
biçimlendiren değerlendirmeler,
dostlukların karmaşık dinamikleri üzerine çok
keyifli ve düşündürücü bir sorgulama süreci çıkıyor ortaya
***
Hakan Gerçek zaten hayranlık duyduğum bir sanatçı. Ancak daha önce televizyondan tanıdığım
Bekir Aksoy'u bu oyunda
ilk kez sahnede izleme şansı buldum ve onun yeteneğini keşfetmiş olmaktan son derece memnunum. Diğer
kazanımım da şüphesiz sahnedeki üçüncü isim
Rüzgar Aksoy'la tanışmak -ki gerçekten o da çok başarılı bir performans çıkarıyor. Yasmina Reza'nın oyunlarında gerçekten modern dünya ve günümüz insanı üzerine ciddi bir
gözlem gücü, sıkı bir
felsefi altyapı ve çok
sağlam diyaloglar var... İzlerken metnin lezzeti damağınızdan
şurup gibi akıyor...
Kaçırmayın, derim!