İzmir de trafik polisi var mı! Doğrusu bunu çok merak ediyorum. Oysa bir zamanlar vardı. Hatta ben de iletişim eğitimi vermiştim. Hem de defalarca ve gönüllü olarak. Ama maalesef
eğitim verdiğime dair bir belge istedim veremediler. Çok üzgünüm çok. O kadar emeği, hem de gönüllü emeği görmezden geldiler, hiçe saydılar. Nereden nereye geldim... Aslında İzmir trafiğinin
nasıl bir bir kaos içinde olduğuyla başlayacaktıım. Neyse!..
YASAK PARK CENNETİ
Alsancak'tan başlayalım. Bölge usulsüz park cenneti adeta. Kaldırımlar yayalar için değil de, arabalar için özel olarak ayrılmış sanki. Gazi Bulvarı'nın arka sokaklarında bir yangın çıksa veya bir hasta olsa;
vay haline milletin. Ambulans da giremez, itfaiye de. Defalarca dile getirdim. Ama eski tas eski hamam! Kaldırımlara park tamamen serbest. Bir başka örnek Bornova'dan. Dün Küçük Park civarındaki bir kavşağa,
yanlış okumadığınız, kavşağa yan yana iki araç park edilmiş.
Geçit yok kavşaktan... Kavşak, yani milletin caddesi, özel park alanı olmuş. "Trafik polisi yok mu bu civarda?" diye sorunca, esnaftan biri, "Valla abla arada bir uğrar, gider" diye yanıt verdi. Ben şaşkın bakakaldım. Yine Bornova'dan bir başkası: İzmir'den gelip, Bornova meydanına girerken sola dönen ESHOT araçlarının, özellikle körüklü otobüslerin şoförleri canından bezmiş durumda. Sola dönüşün ilk metrelerinde 2-3 dolmuş birden durmuş, müşteri bekliyor. Otobüs dönemiyor, bir şey söylesen kavga hazır. Bunları düşünürken, birden bende şimşekler çaktı. Hastanelerin arka sokaklarındaki sıkıntı gözlerimin önüne geldi. Park yerine değil de, kaldırıma park eden araçlar sırayla geçti gitti hafızamdan. O zaman da yazdığımda arayan soran,
nedir, ne değildir diyen olmamıştı. Tamam, İzmir'de ciddi bir otopark sorunu var. Ama bu sokaklara
parayla otomobil park ettiren değnekçi sorunu da var. Para vermezseniz,
katlanacaksınız lastiğinizin patlamasına veya sileceklerinizin kırılmasına. Değnekçi sorununu asayiş ve trafik müşterek çözmeli, diye düşünüyorum. Konakta defalarca yaya geçitine park yapan ve önünden trafiğin geçtiği durumlara şahit oldum. Otobüs duraklarına park yapanları hele hiç ama hiç anlamıyorum. Nasıl bu kadar duyarsız olunur, bilemiyorum. Haklısınız
maganda çok, baş edilmesi de pek kolay değil. Ama görev bu olunca yapılması gereken yerine getirilmeli. Şehir kaderine terk edilmemeli. Tahmin yürütüyorum: Trafik polisi yeterli değil. Yani sayı az. Nitelikten bahsetmiyorum, nicelikten bahsediyorum. Tayinler oldu, emeklili olanlar çoğaldı. Yerleri doldurulmadı. Bu durumda, görev zorlaştı tabii. Memur ne yapsın! Büyük ihtimal
sayı yeterli olmayınca olaylara yetişemiyor. Ama bu kadar çok rahatsızsa vatandaş ve dile getiriliyorsa aksaklıklar. En azından ilgilenip bilgi aktarımında bulunulmalı.
Bu halka ve göreve saygıdır. Görmezden gelemeyiz eksikleri. İnsanlar aydınlanmak, bilgi sahibi olmak isterler. Açık ve net olunmalı. Görev yapanlar ne kadar çok sıkıntı çekiyorsa, halk da o kadar sıkıtı çekiyor düzene aykırılıklardan. Eğer bizlere "İzmir'de trafik polisi var mı!" diyenlerin sayısı hızla artıyorsa, sorun ciddidir sevgili okurlar. İlgililerin
aktarımlarımı duyacağına inanıyorum. Sizlere trafik sorunsuz güzel günler dilerim.