Bilindiği gibi 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, 31.5.2012'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 23 Ekim 2011'de meydana gelen
"Van Depremi" sonrasında Başbakanımız
Recep Tayyip Erdoğan'ın,
"Neye mal olursa olsun" dediği, kentsel dönüşüm konusunda İzmir'de çalışmalara hız verildi.
Erdoğan Bayraktar'ın kentsel dönüşümdeki tecrübesi ve İzmir'in sorunlarını çok iyi bilmesi, çözüm üretme noktasında kent için avantaj sağlıyor. Bakanlığımızın İstanbul ve Bursa ile birlikte İzmir'e de
"Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü" kurma kararı, İzmir'e kentsel dönüşüm konusunda vermiş olduğu önemi gösteriyor. Bununla birlikte Büyükşehir Belediyesi'ne Bakanlığımız tarafından Belediye Kanunu'nun 73. Maddesi kapsamında, 7 kentsel dönüşüm alanı yetkisi verildiği bilinmekte. Ayrıca Karabağlar'da 540 hektarlık bir bölge,
"Riskli Alan" ilan edildi (ki bu alan Türkiye'de resmi olarak ilan edilen ilk en büyük alan.)
YIKIMLAR HIZ KAZANACAK
Karabağlar'daki bu alan ile ilgili bakanlıkta çalışmalar devam ediyor. Mülkiyet durumları, hak sahipleri, planlama çalışmaları, tebligatlar bittikten sonra hiç zaman kaybetmeden yıkımlar yapılacak. Bu bölgede; yeni, modern, enerji verimliliği oluşturan, geniş caddeleri olan, yeşil alanı bol, okulu, sağlık tesisleri, dini tesisleri, altyapısı mükemmel bir şehir yapımına başlanacak. Tahminen 2013'ün sonuna doğru yıkımlar hız kazanacak. Gerek müdürlüğümüz, gerekse Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, İzmir kent merkezinde dönüşüme maruz kalacak öncelikli alan tespitleri yapıldı. Bu da yüzde 50'ye tekabül ediyor. İzmir'de kentsel dönüşüm uygulamalarının, can ve mal güvenliği, kentsel yaşam standardının artırılması ve şehircilik açısından acilen hayata geçirilmesi gereken bir proje olduğu ortaya çıkmıştır. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, kent merkez ilçelerinin dışında Ödemiş, Bergama ve Dikili ile birlikte köylerinde de çalışmaları devam etmekte. Bu ilçelerimizde de gerekli alanlarda kentsel dönüşüm yapılacak. Özellikle riskli yapı tespitleri ile ilgili küçümsenmeyecek ciddi kredi avantajı bulunmakta. Vatandaşlarımızın binalarını ivedi olarak lisanslandırılmış kuruluşlar veya ilgili kurumlar vasıtası ile
"Riskli Bina" tespitlerini yaparak, bu kredi avantajından yararlanmalı.
"DIŞARI ÇIKMAYACAĞIZ"
Bu kanunun ana amacı; vatandaşın can güvenliğini sağlamak. Ülkemizdeki salaş ve mühendislik hizmeti almayan binaları yıkıp, yerine depreme dayanıklı, modern yapılar yapmaktır. Kentsel dönüşümde gönüllülük esastır. Ülkemizde kentsel dönüşüm projeleri bittikten sonra, aynen Japonya'daki gibi 9 büyüklüğünde deprem olsa bile, deprem anında evimizden çıkmayacağız. Telaşa kapılmayacağız ve eğer uykuda isek, uykumuza devam edeceğiz. İşte bu proje, böyle bir projedir. Bu süre içinde İzmir'de yaklaşık 25 milyar dolarlık bir ekonomik döngü olacak. Orta ve uzun vadeli planlamalar yapılmakla beraber, sürecin 20 yıl içinde tamamlanması öngörülmekte. İlk etapta yaklaşık 100 bin kişiye iş istihdamı sağlanacak olup, 20 milyon metreküp beton, 2.5 milyon ton demir, 11 milyon metrekare seramik, 100 milyon adet kiremit, 12 milyon metrekare mermer vs. inşaat malzemeleri tüketilecek. 600'e yakın inşaat malzemesi üreticisi ve hatta sokaktaki esnaf (lokanta, fırın ve bakkal) bu ekonomik döngünün içinde olacak. Kentsel dönüşüm ile sadece mekansal değişim olmayacak, sosyal yaşantımız da çok daha rahat ve düzenli hale gelecek. Kentimiz için kullanılan,
"Türkiye'nin incisi" ifadesi, kentsel dönüşüm çalışmaları sonrasında İzmir'i gerçek anlamda layık olduğu konuma ve noktaya getirecek ve gerçekten İzmir, Türkiye'nin incisi olacak.
KENTİMİZİN PROFİLİ
Bakanımız Erdoğan Bayraktar, "İzmir'in yüzü gülerse, Türkiye'nin yüzünün güleceğini söylüyor. Bu nedenle de İzmir'i salaş, depreme dayanıksız ve mühendislik hizmeti almayan yapılardan kurtarmamız gerekir" ifadesini kullanıyor. Kentsel dönüşüm sonrası İzmir'in profilini özetlersek;
Sağlıklı bir çevreye sahip,
Refah düzeyi artmış,
Olası bir afet riskine karşı can ve mal güvenliği sağlanmış,
Enerji verimliliği oluşturan yapılara sahip,
Yıpranan altyapı (su, kanalizasyon, yol vb.) yatırımları yenilenmiş,
Yolları geniş, otopark sorunu çözülmüş,
Engelliler için gerekli düzenlemeleri sağlanmış,
Sosyal ve teknik altyapı alanları yeterli bir kente sahip olacağız.
