Hatırlayın... İzmir'de ve çevresinde 2000'li yılların başında korku hakimdi! Kadınlar, çantaları için yerlerde saçlarından sürükleniyordu. Vaziyet perişandı. Kapkaççı dehşetinden sokağa çıkmak istemeyen kadınlara,
"Çantanızı yoldan tarafta taşımayın. Mümkünse savunma teknikleri öğrenin ya da yanınızda göz yaşartıcı sprey bulundurun" diye tavsiye ediliyordu. Hırsızlar, evlere ve işyerlerine 2'nci, hatta 3'üncü kez giriyordu. Gazeteler,
"Soyulmadık bir karakollar kaldı" manşetleri atıyordu. İnsanlar gece ufacıcık bir tıkırtıda bile kan ter içinde yataktan fırlıyordu. Hırsız korkusu yüzünden İzmir'den taşınanları biliyorum. Kanunsuzların terör estirdiği, cüretleriyle meydan okuduğu karanlık bir dönemdi. Güvenlik önlemleri artırılıp, ezber bozan taktikler denenince kısa sürede huzur gelmişti. Simitçi, piyangocu, ayakkabı boyacısı kılığındaki huzur timleri sayesinde artık ne kapkaç var ne de gasp. İnsanlar sokakta gönül rahatlığıyla yürüyor, kimsenin aklına çantasını kaptırmak gelmiyor. Ancak hırsızlık korkusu hala sürüyor. Her yer güvenlik kameralarıyla donatılmasına ve polisin mekik dokumasına rağmen ne yazık ki evlere, işyerlerine giriliyor. Vatandaş kadar bu işten polis de rahatsız. Çünkü hep aynı yüzlerle karşılaşıyorlar. Gözaltına alınıp mahkemeye sevk edilenler genellikle kısa süre içinde serbest kalıyor. Değişen sadece zanlıların daha da kabaran suç dosyaları oluyor. Geçenlerde bir sanık mahkemede,
"Bu cezalarla hırsızlık bitmez hakim bey" demişti, bunun üzerine fazla söze sanıyorum gerek yok. Hukukçulara göre, hırsızlık dosyası kabarık zanlıların demir parmaklıkların ardından kolayca çıkmasını önleyecek bir yol var.
CEZALAR YETERSİZ
Gözünü vatandaşın parasına, malına diken bu kişilerin genelde organize hareket ettiği, ancak yeterli delil olmadığı için bireysel hırsızlıktan yargılandıkları ve daha az ceza aldıkları belirtiliyor. Emniyet güçlerinin daha kapsamlı soruşturma yaparak, suç çetelerini ortaya koyması halinde, hırsızlığa karşı ibretlik cezaların çıkacağına dikkat çekiliyor. Sonuç olarak... Polisimiz ve jandarmamız fedakarca çalışıp suçlu peşinde koşuyor, hakimlerimiz de önlerindeki dosyaya ve
Ceza Kanunu'ndaki müeyyidelere göre karar veriyor. Gel gelelim tüm bunlar yetmiyor, hırsızlar dizginlenemiyor. Vatandaşın gönül rahatlığıyla evinde uyuması, polisin emeğinin boşa gitmemesi, yargımızın eleştiri konusu olmaması ve adaletin tecellisi için mutlaka yasal düzenleme gerekiyor. Huzur dolu günler...