Okula başladığım gün, dün gibi zihnimde. Siyah önlüğün içinde,
elimde tahtadan çanta, babamın peşinden yolunu tutmuştum ilk okulumun. Mevsim sonbahardı ama etraf sanki karakıştı, hava buz kesiyordu. Yollar bomboştu, olanlar da konuşmuyor, selamlaşmak bile istemiyordu. Son zamanlarda çok gördüğüm askerler her yerdeydi, gözleri de üzerimizdeydi. Pek anlam veremedim çocuk aklımla. Okumanın çok ciddi bir iş olduğunu düşünebildim sadece o tuhaf ciddiyet ve soğukluk karşısında. Korku havası bana da sinmişti. O garip iklimin etkisiyle ürkek adımlarla,
kafamda sorularla başlamıştım eğitim hayatına. Bilmiyordum ki, 12 Eylül'ün hemen ertesinde ve namlu gölgesindeki anayasa referandumu öncesinde
mektepli olduğumu; topluma balyoz gibi inen darbe yüzünden insanların birbirinin yüzüne bile bakmaktan çekindiğini, etrafın asker kaynadığını!.. Üzerimdeki önlük gibi kara bir dönemmiş meğer, çok sonradan öğrendim tüm olan biteni. O günler tarih oldu,
zaman değirmeni pek çok şeyi öğütüp geçmişe götürdü. Televizyonlarla birlikte önlükler de renklendi, en sonunda tamamen kalktı. Tahtalar ağardı, tebeşirler yerini asetatlı kalemlere bıraktı. Artık ne
Cin Ali var ne de abaküs yapılan fasulye taneleri... Sınıflara okuma fişleri asılmıyor. Silgiler kokulu, renk renk. Kurşunkalemler çeşit çeşit. Tahta çantalar çoktan unutuldu. Bakkallarda leblebi tozu satılmıyor, eskisi gibi seksek ya da misket pek oynanmıyor.
HUZUR YOK
Defterlerden odun parçaları çıkmıyor, darbeler konuşulmuyor... 'Pazartesi günü okula dönecek çocuklar acaba ne düşünüyordur' diye aklımdan geçirince, geçmişten bugüne şöyle uzandım. Türkiye çok acılar yaşadı, badireler atlattı. Ve çok şey değişti ama... Üzerimizdeki kara bulutlar dağılmak, akan kan durmak bilmedi. Hala
karanlık oyunlar oynanıyor güzel ülkemde. 1980'den önce darbenin şartlarını hazırlayan o kanlı kaos planı, 1980'den bugüne terör olarak sürüyor, bombalar patlıyor, huzur çok görülüyor. Keşke kara önlük ve kara tahta gibi, kara bulutlar da yok olup gitseydi! Pazartesi tekrar öğrenci sıralarına oturacak evlatlarımıza çağrım şu:
Çok şey öğrenin, hepsinden de önemlisi hem geçmişten hem bugünden ders çıkarmasını öğrenin, birliğin dirlik olduğunu bilin. Ay-yıldızlı bayrağımızla birlikte huzur bayrağını da dalgalandırın bu topraklarda. İyi dersler, aydınlık yarınlar çocuklar...