Geçenlerde,
Ayvalık Pazarı'nın sebze ve ot bakımından ne kadar zengin olduğunu konuşurken konu,
Avrupa'daki
"at eti" skandalına geldi. Geçtiğimiz ay
İngiltere ve
İrlanda'da dondurulmuş gıdalar ve burgerlerde at eti bulunduğundan beri,
Avrupa,
"at eti" skandalıyla çalkalanıyordu. O kadar ki,
Nestle ve
Ikea gibi büyük firmalar, ürünlerini piyasadan çekmek zorunda kalmışlardı.
"At eti" skandalı bitmeden yine
İngitere'de,
Westminster kentindeki bir ilkokulda
"helal et" etiketine sahip sosislerde domuz etine rastlanmıştı.
Norveç Gıda Güvenliği kurumu
"helal et" olarak pazara sürülen ürünlerde
yüzde 5 ila
yüzde 30 oranında domuz eti olduğunu belirlemişti. Bir arkadaş
"Ege mutfağının kıymetini bilelim" dedi.
"Allah'tan sebze ve ot ağırlıklı mutfağımız var da, at eti mat eti bizi pek ilgilendirmiyor." Tam keyiflenmiştik ki, bir başka arkadaş,
"Asıl tehlike bizim yediklerimizde" diye lafa karıştı.
"Çin tuzu denen bir katkı maddesi var ki, hepsini dama çıkarır oradan de yere vurur." Sanırım mideme pek düşkün olmadığım için bu
Çin tuzu denen katkı maddesini ben ilk kez duyuyordum. Meğer herkes biliyormuş. Aşağı yukarı yediğimiz gıdaların hepsinde varmış. Hangi yemeğe koyarsanız, o yemeğin lezzetini artırıyor ama doyma hissini de yok ediyormuş. Devamlı yiyip duruyormuşsunuz.
Çin tuzu, piyasada bulunan bütün yiyeceklerin içinde
MSG (Mono Sodyum Glutamat) adı altında yer alıyormuş. Ne yiyorsanız iştahınızı artırıyormuş. Bazı ürünlere içeriği açık açık yazılmıyor,
E 260 gibi bir kod adı ile yer alıyormuş. Salam, sucuk, lahmacun, tatlı... Hepsinde varmış. Üstelik çok da zararlıymış. Merkezi sinir sistemini etkilemesi sonucunda
Alzheimer,
Parkinson ve
Sara gibi hastalıklar, gözlerde hasar, hormonal dengesizlikler, böbrekler ve karaciğerde kalıcı hasarlar, hamile kadınların bebekleri için de oldukça yüksek risk taşıyormuş. Yaşlı, genç, çocuk, herkesin çokça tükettiği cipslerde yüksek oranda kullanılmaktaymış.
Çin tuzu, yani
MSG, yani
Mono Sodyum Glutamat, başta salam, sosis, hamburger, hazır çorbalar, cips, kraker, et suyu tabletleri, köfte harçları, salata sosları olmak üzere pek çok hazır gıdada bulunuyormuş.
OBEZİTEYE ZEMİN
Bu katkı maddeli yiyecekleri tüketenler, bunları daha çok yemek isterler ve bu hazır gıdalar zaten yüksek kalorili olduklarından ciddi beslenme bozuklukları ortaya çıkarır hatta
"obeziteye" yol açıyormuş. Obezite kon usu ortaya atılınca hemen aklıma
Sağlık Bakanlığı'nın
"obezite ile mücadele" kampanyası geldi.
"Madem obeziteye yol açıyor Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu tuza nasıl izin veriyor?" dedim. Veriyormuş. Sadece bizimkiler değil, uluslararası alanda da izin varmış. Katkı maddeleri
BM'ye bağlı
Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) ile
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) birlikte oluşturduğu ve
Türkiye'nin de üye olduğu
"Codex Alimentarius Comission" tarafından belirleniyor, Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifleri dikkate alınarak güncelleniyormuş. Yani yasak masak yok.
ÇİN TUZU DA ZARARLI
Bakmayın siz bu katkı maddesine
"Çin tuzu" dendiğine.
1908 yılında, deniz yosunundan izole edilerek kullanılan
MSG'yi, yani
Çin tuzunu ilk kez
Japonlar bulmuş. Sonra dünyaya yayılmış ve adı da
Çin tuzu olarak yerleşmiş.
Çin Çeşni Derneği (China Condiment Association) İcra Kurulu Başkanı
Wei Xiangyun,
MSG'nin insan sağlığına zararlı olmadığını söylüyor.
Wei Xiangyun,
"Bir zararı yok" diyor ama
Çin medyası aynı kanıda değil. Bir insanın günde en fazla
6 gram Çin tuzu tüketmesi gerektiği, fazlasının insan sağlığı için olumsuz sonuçlar doğuracağı vurgulanıyor.
Çin'deki internet sitelerinde,
MSG'nin merkezi sinir sistemini tahrip ettiği uyarısında bulunuluyor ve kanser, kalp çarpıntısı, migren ve hiperaktiviteye neden olduğu, iştah açıcı özelliği nedeniyle de obeziteyi tetiklediği savunuluyor.
Çin tuzu, özellikle yurt dışından ithal edilen peynirlerde, hazır çorbalarda, köfte harçlarında, dondurmalarda ve renkli yoğurtlarda da bol miktarda bulunuyormuş. Benden söylemesi, yedikçe iştahınızı artıran bir ürün mü var dikkat edin. İçinde mutlaka
MSG (Mono Sodyum Glutamat) vardır. Ben baktım gerçekten var.