Bilirsiniz; politika zor zanaattır. Belediye başkanlığı da politik bir makamdır ama, zorluk derecesi her kademeden ziyadedir!
Yani bu görev; herkesin harcı değildir! Mesela deseler bana; "Gel belediye başkanımız ol!" Yine deseler; "Eşek yükü ile para!" Mümkün değil!
Ben kendisine zaman ayırmayı sevenlerdenim... Gece gündüz, bayram seyran demeden çalışacak kadar fedakar (!) olamam!
***
Bakıyorum belediye başkanlarının haline... Koşuşturmaktan sinirleri gergin. Belediyede esip gürlüyorlar. Dışarıda gülümsemek zorundalar. Sahne sanatçıları gibi...
Çoğunun sahtedir gülümsemesi. Neyse... O tarafı geçelim.
***
Benim anlayamadığım; bu belediye başkanlarının, bakım servisi elemanı gibi, televizyon kanallarını geziyor olması. Bir bakıyorsun A televizyonunda mesela, bir saat sonra B televizyonunda. Sonra bilmem ne kanalında...
***
Geçen hafta bizim
Aziz Başkan; İstanbul'da canlı yayında. Hem de ismini hiç duymadığım
Cem TV'de... Uykum kaçmış, kanal kanal gezerken, tesadüfen gördüm. Baktım ki, saat 08.30!
Kargalar yeni uyanmış... Ne işin var sabahın köründe! Ben işte bunu yapamam...
***
Biraz seyrettim bizim Başkan'ı.
Süleyman Demirel'i hatırlattı bana. Bütün sorulara cevap veriyor uzun uzun, ama bir şey söylemiyor! Dinle...
Zannedersin, İzmir'in bütün sorunlarını bitirmiş, ellerini yıkamış, kurularken ayaküstü konuşuyor! Bu kadar yani! Soruyorlar: "Yeniden aday mısınız?" Cevaba bakın: "Olabilirim de, olmayabilirim de..." Öyleyse, neden o televizyondasın! Zaten oraya çıkmasan da iki ihtimal var: Olabilirsin ya da olmazsın! Soruyorlar: " Hükümetten destek alabiliyor musunuz?" Cevap veriyor: "Alıyoruz desek yalan... Alamıyoruz desek, o da yalan." Eeee????
Çocuk olsa karşındaki, g
österirsin şamarı; "Doğru söyle bakiyim. Böyle cevap mı olur!" diye basarsın kalayı! Ama kaşla göz arasında kızıyor! Kime? İzmir'i eleştirenlere.
"İzmir'i, İzmirli olmayan bilmez" diyor! Kavga söz konusuysa, ifade kesin doğru! "Bilmez"
***
Dinledim ki; gelsin bitmeyen projelere, yapamadığı hizmetlere...
Değinmedi bile... Ne Metro'ya, ne işgal edilmiş cadde ve sokaklara... Ne ulaşıma... Denizi kullanmamaktaki inatçı ısrarına... Hiç! Hiç! Zaten sormadılar da bunları. Kalkmış kargalar uyanmadan, gelmiş kanala... Ben yapamam. Bunu daha iyi anladım... "Beceremedim" diyebilenin politikada yeri yok!
Anlat başkan!