EGELİ SABAH'ın geleneksel Sabah Kahvesi'nin bu haftaki konuğu İzmir Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal, gıda denetiminin artık tarladan başladığını vurguladı. Tarladan alınan ürünlerin laboratuara gönderilip analiz edildiğini belirten Güldal, "Laboratuarlarda kalıntı olup olmadığı kontrol ediliyor. Ekiplerimiz tarla, hal, market ve pazarda çalışıyor. Ürünler sofraya gelene dek ziraat teknisyeni, ziraat mühendisi, veteriner hekim, gıda mühendisi tarafından izleniyor" dedi.
Ege dağlarının lezzetli bitkisi şevketibostan artık tarlada üretiliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
- Urla, Seferihisar, Çeşme, Foça'da yetiştiriliyor. Toplantılarda şevketi bostan ile ilgili çok fazla soruya maruz kaldım. 30 üreticiye tohum dağıtıldı. Alaçatı'daki restoranlara kilosu en düşük 10 liradan satıyorlar. Şevketibostana büyük ilgi var. Bu ilgi her geçen gün artıyor.
İzmir süt üretiminin en fazla yapıldığı kent. Süt üretimiyle ilgili planlarınız var mı?
- Süt bizim için çok önemli. Türkiye'deki sütün yüzde 9'u İzmir'de üretiliyor. Süt piyasası İzmir'den belirlensin istiyoruz. Süt fiyatlarının İzmir'den belirlenmesi kent için önemli. Biz bununla ilgili eylem planımız var. Sütün İzmir için, İzmir'in süt için önemini biliyoruz. En sağlıklı şekilde üretilmesi ve sektöre girmesi için bir altyapı çalışması yaptık. Sütte soğuk zincir uygulamasını yüzde yüze getirdi. Bu da Türkiye'de başka bir yerde yok. Bütün sütümüzü soğutularak süt sanayine giriyor. Bu ne demek? Sütteki kalite kaybını azaltmış ve soğuk süte ödenen destek primini arttırmış olduk. Üretici daha fazla desteklenmiş oldu. Bu tamamlandı. Şimdi biz ikinci etaba başladık. 2013-2014 yıllarında sütte kaliteyi ve çiğ süt verimliliğini arttırmak için bir eylem planı yaptık. Süt üreten işletmeler içih bir eğitim planı başlattık. Bir iki ay oldu başlayalı. Bu sene Küçük Menderes havzasındaki süt işletmelerinde çalışacağız. 8 bin 191 tane süt çiftliğini tek tek ziyaret edeceğiz. O işletmede hayvancılıkla uğraşan kim varsa onlara birebir eğitim veriyoruz. Bu eğitimlerden amacımız hayvan refahı, hayvan sağlığı, ahır hijyeni , sağım hijyeni, kaliteli yem kullanımı olacak. Bunları üreticilere öğretmeye çalışıyoruz. Amaç sütteki kaliteyi arttırmak. Hiçbir şekilde antibiyotikli süt almak istemiyoruz. İneğin memesinin hastalıktan kör olmaması için uğraşıyoruz. Bir meme kör olduğunda ineğin 4'te bir sütü gidiyor. Bu eğitimden başarıyla çıkanlara sertifika verilecek. Şu anda eğitim programları devam ediyor. Süt ile ilgili eylem planımız bu. Hayvancılık çalışma grubunda süt borsası kurulması istendi. Türkiye'de örneği yok ama Avrupa'da var. 650-700 ton süt üreten Ödemiş'te bir süt borsası kurulabilir mi? Kurulursa sonuca nasıl gidilir? Pratikte düşündüğümüzde mantıklı. Süt sağılmadan evvel satış yerinin belirlenmesi gerekir. Borsada belirlenen fiyat üzerinden o bölgede süt toplanıyor. Bayındır'ın sütünü sadece bir süt birliği toplayacak. Şimdi bir köye 4 tane firma giriyor. Sabah ve akşam köyün girişinde oturun çay için. Süt arabaları girer. Her birinin süt topladığı kişiler farklı. Hem üretici hem toplayıcı için zarar bu. İzmir'in sütü bol olduğu için en büyük darbeyi üreticiler görüyor.
İzmir'de sağlıksız şekilde bazı yerlerde 1 liraya döner satılıyor. Bu konuyla ilgili çalışmalarınız var mı?
- Bir liraya döner olmaz. Zaten içinde döner yok. Sadece salata yiyorsunuz. Rahat olun. Küçük kızım geçen gün 'Baba bir liraya döner satılıyor' dedi. Gittik aldık ve 'Bakalım 1 lira mı alacaklar' dedim. 4 lira aldılar. İçine gerçekten döner koyulursa bir liraya satılamaz. 1 çatal döner, 5 kaşık salata koyuyorlar öyle yapıyorlar. İzmir'in bir liraya, iki liraya döner satan yerlerini arkadaşlara gezdiyorum.
Araç ve personel sıkıntınız var mı?
- 4 sene önce sıkıntımız vardı. Son 2-3 yılda personel takviyesi yapıldı. İl Müdürlüğü personeli bin 423 kişi. 2009'da bu sayı 875'ti.
Gıda denetimlerini nasıl yapıyorsunuz?
- Gıda denetimi tarladan başlıyor. Tarladan alınan ürün laboratuara gönderilip analiz yapılıyor. Kalıntı olup olmadığı kontrol ediliyor. Sofraya kadar gelene kadar olan süreci denetliyoruz. Tarla, hal, market ve pazarda denetleme yapıyoruz. Bu süreçte görev alan personelimiz gıda olarak soframıza gelen
TEŞHİR EDİLİYOR
Salam, sucuk ve sosis gibi ürünlerde sahtekarlık yapılabiliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
- Ürünlerde taklit ve tağşiş yapan, muhteviyatını bozarak insanları aldatmaya yönelik ürünleri piyasaya sürenleri Bakanlık kamuoyuna deklare etmeye başladı. Eskiden 'yakalanırsak problem yaşarız' diye düşünüyorlardı. Şimdi artık kamuoyunun zanlıyla karşılaşma durumu var. Firmalar üretim süreçlerine bir kere daha dönüp bakma ihtiyacı hissediyorlar. Dikkatlerinden kaçan herhangi bir şey olmasın diye geriye dönük izleme yapıyorlar. Eskiden para cezası veriyorlardı. Bakanlık, artık 'A firması şundan dolayı, B firması şundan dolayı taklit ve tağşiş yapmıştır' diye kamuoyuna bildiriyor.