Gazetelerde sık sık karşımıza çıkan haberler var.
"Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, önceki gün meydana gelen trafik kazasında, bir araçla, motosiklet çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı." Ya da
"Balıkesir'in
Ayvalık ilçesine bağlı
Küçükköy beldesinde meydana gelen trafik kazasında, özel araçla motosiklet çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, kaza sırasında motosikletin arkasında bulunan eşi ise ağır yaralanarak
Balıkesir Devlet Hastanesi'ne sevk edildi." Ne kadar
"can yakıcı" ve
"acı" haberler değil mi? Hele son haberde, motosiklete çarpan özel aracı kullanan şahsın, motosiklette eşini kaybeden, kendisi ağır yaralanan hanımın dayısı olduğu düşünülürse, acı bir kat daha artıyor. Önceki gün ben de böyle bir kazadan, kendi dikkatim sayesinde kıl payı kurtuldum.
Ayvalık Vergi Dairesi'nin eski binasının biraz ilerisinde, yol kenarında bekleyen bir motosiklet, birden direksiyonu önüme kırarak caddenin karşısına geçmek istedi. Bir refleksle, hani derler ya
"frene köküne kadar bastım" diye, o misal.
"Zınkkk!" diye durdum. Tam otomobilin önünde, motosikletin üzerinde, başında kask olmayan, arkasında eşi olduğunu sandığım bir bayan bulunan bir bey,
"kusura bakma" işareti yapıyor. Çaresiz başımı sallayarak yola devam ettim.
DÖRT KAT FAZLA
Yaz aylarının gelişiyle birlikte
Ayvalık'ta motosiklet kullanımı arttı. Havaların ısınması, ulaşımda motosikleti tercih edenlerin sayısını daha da artırıyor. Dün önümde motosiklet- mobilet karışımı bir aracı kullanan şahsın, üzerinde bir tişört, bacaklarında bir şort ve ayağında
"parmak arası terlik" vardı. Tişörtünü
"püfür, püfür" estirip gidiyordu. Oysa, motosiklet kullanmanın en önemli kuralı, başında kask ve korumalı kıyafet giymektir. Uzmanlar, kask, bot, eldiven, korumalı ceket ve pantolon giymeden motosiklete binilmemesi uyarısında bulunuyor. Şimdi siz
"Kask tamam da, yaz günü korumalı kıyafeti kim giyer" dersiniz ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Kaza anında motosikleti kullananlar, eğer önlem almadılarsa çok daha fazla zarar görürler. Motosiklet kazalarının, tüm trafik kazaları içindeki oranı ülkeden ülkeye şehirden şehre değişiklik gösterse de, kazalarda yaralanma olasılığı araba kazalarına göre çok daha yüksektir. Araba kazalarında yaralanma oranı
yüzde 20 iken motosiklet kazalarında bu oran
yüzde 80'in üzerinde. Ayrıca motosiklet sürücülerinin trafik kazalarında araç içinde olanlara oranla
16 kat daha fazla ölüm ve
4 kat daha fazla yaralanma riskine sahipler. Arabalarda kaza anında sürücü ve yolcu güvenliğini artıran çok sayıda donanım vardır: kapı barları ve kaportası,
emniyet kemerleri, hava yastıkları gibi. Motosikletlerde ise en önemli koruma malzemesi
koruma başlığı yani
kasktır. Yine deri ceket, pantolon ve eldiven yanında uygun ayakkabılar ve koruma gözlükleri de önemlidir.
'KASKSIZ KULLANMAYIN'
Ben hiç kullanmadım ama sanırım motosiklet kullanmanın keyfi bir başkadır. Hele
"sıkışık trafikte" bu keyfe doyulmaz. Motosiklet, insanların kolayca bir yerden başka bir yere ulaşmasını sağlayan, park sorunu yaratmayan, karbon salınımı konusunda 4 tekerlekli araçlardan çok daha az salınım yapan, çevre dostu, yakıt tüketimi konusunda diğer araçlara nazaran ciddi cimri olan bir araç. Dediğim gibi bir de motosiklet kullanmanın verdiği o güzel his,
"rüzgarın oğlu" ya da
"rüzgarın kızı" olarak yol almak. Bunlar çok hoş şeyler ama önlem almak şartıyla.
Ayvalık'ta motosiklet sayısı oldukça fazla. Trafikte, bırakın koruma elbisesini ve dizlikleri, başında kask taşıyanı görmek oldukça zor.
"Kasksız motosiklet kullanmak yasak" olduğu halde, hiç kimse kaskı da polisleri de
"takmıyor", hem mecazi anlamda takmıyor, hem gerçekten takmıyor. Polislerin önünden rahatça geçip gidiyorlar. Oysa, iki
otomobil birbirlerine
20-30 kilometre hızla çarpsalar,
emniyet kemerleri takılıysa araç içindekilerin burnu dahi kanamaz. Motosiklet öyle değil, ufak bir dokunma bile bir motosikletin dengesinin bozulmasına ve düşmesine neden olabilir. Düşme ise yazının başında anlattıklarımı gündeme getirir. Aman siz siz olun, motosiklet kullanıyorsanız mutlaka en azından kaskınızı takın.