Bayramlar olmasa eşi dostu hatırlamak hayal oldu gelişen çağdaş yaşamda.
Hayat akışı koşmayı da geçti uçmaya başladı.. Günler aylar havada uçuşuyor adeta. Şunun şurası da yılbaşı.
Eeee böyle özel günlerin özel iletişimleri de söz konusu. Ziyaretler, misafirlikler, şekerler!
Hele kurban bayramı özel mi...
Umarım geçmiş yıllarda olduğu gibi, sokaklar kan gölüne dönüşmez. Hayvancıklar asfaltlarda koşturup durmazlar . Arkalarında eli bıçaklı kasaplarla yaratılan vahşeti çoluk çocuğun görmemesi en önemli dileğim. Düşünsenize minicik yavruların ruhunda nasıl da derin yaralar oluşturu kan gölleri, eli bıçaklı kasaplar. Televizyonlarda özen gösterip çevirip çevirip aynı görüntüleri vermemeli.
Vee sıra geldi mezarlıklara. Mezar ziyaretinin kutsaliyetine saygı göstermek olmazsa olmaz. Mezara gidip merhumlarımıza görevlerimizi yerine getirmek için etrafımızı saran ordu ile mücadele etmemeliyiz.
On tane elinde testi ufaklık, hocalar, toprak sırtlarında bir takım insanlar; dua huzurunu bozmamalı. Biz ölülerimizle rahatlıkla ulvi bir şekilde konuşmalı, dertleşmeliyiz. Tüm mezarlıkların temizlendiğini düşünmek istiyorum.
Mezarlıkta çalılarla savaşmamalıyız.
Çiçek satanlarda denetim altında olmalı. Dört adet kasımpatını vatandaş on liraya almamalı.
Yazık günah insanlara!
Dahası da var lütfen dilenciler için önlem alınız, lütfen. Mezarlıklar huzur alanı olmalı. En kısa zamanda da tüm mezarlıklarımızda , türkçe tercümesi de yapılarak dualar okunmalı. Bunlar hayal bile olmayacak kadar basit tedbirlerle hayata geçebilir. Sadece sıkı denetim. Çürük elmaların ayıklanması ve vizyon istiyor.
Herkese mutlu bayramlar.