Prof. Dr. Akın Kapubağlı, son yıllarda tıpta kullanılan otolog hücreler yardımıyla doku tamiri ve gençleştirme işleminin (PRP tedavisi) ortopedi alanında da, seçilmiş vakalarda, başarıyla uygulandığını belirtti. Prof. Dr. Kapubağlı, "Vücudumuzda dolaşan kan, plazma dediğimiz sıvı ve hücreler olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Kandaki hücreler de alyuvarlar akyuvarlar ve trombositlerdir" dedi. Trombositlerin vücudun tamir hücreleri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kapubağlı, organizmanın herhangi bir bölgesinde hasar oluştuğunda, trombositlerin o bölgeye akın ettiğini ve hasarlı dokuların tamirini, daha sonra da iyileşmesini sağladığını bildirdi, şu bilgileri verdi: "PRP tedavisindeki temel felsefe, organizmanın doğal yollarla sağladığı bu mekanizmayı proveke etmek ve bu hücreleri yoğun olarak hasarlı bölgeye vererek olayı hızlandırmaktır. Ortopedi dışında da trombositlerin içerdiği büyüme faktörlerinden faydalanılarak hücre yenileme ve gençleştirme işlemi yapılabiliyor. Trombositler yaralı bölgeye doğal yollardan ulaştıklarında, biyolojik iyileşmeyi başlatırlar. Bu doğal süreci, istenen bölgede yoğun bir şekilde başlatmak için trombositler özel bir işlemden geçirilir ve hasarlı bölgeye injekte edilir. Halk arasında kök hücre tedavisi olarak bilinen bu yöntemin, asıl kök hücre tedavisiyle alakası yoktur. Yanlış bir isimlendirmedir. Doğrusu PRP tedavisidir." Prof. Dr. Kapubağlı, PRP tedavisinin günübirlik yapılan bir işlem olduğunu, yaklaşık yarım saatlik sürede tamamlandığını belirtti. Hastanın 20 cc kanının koldan alındığını, pıhtılaşmayı geciktiren bir karışım ilave edildiği bilgisini veren Prof. Dr. Kapuoğlu, "Bu kan bu işlem için hazırlanmış özel bir santrifüj cihazından geçirilir ve 3 kısma ayrılır. Alyuvarlar, plazma ve çok küçük hacimde ama yoğun trombosit içeren orta kısım. Yoğun hücre (trombosit) içeren bu extrat, hasarlı bölgeye injekte edilir, işlem tamamlanır."
HANGİ HASTALARA UYGULANIR?
Prof. Dr. Akın Kapubağlı, iyileşmeyi hızlandırmak için, PRP'nin başarılı bir şekilde uygulanabildiği bazı alanları da şöyle sıraladı:
Tendonların kronik hastalıklarında (tendinit),
Tenisçi dirseği,
Topuk dikeni (plantar fasitis),
Omuz eklemindeki kronik tendinit ve rotator cuff lezyonlarında,
Ayak bileği bağ yaralanmalarında,
Erken evre diz ve diğer eklemlerin kıkırdak lezyonlarında,
Menüsküs dikişlerinden sonra. PRP tedavisi, son zamanlarda yaygın bir biçimde kullanılan ve sonuçları itibariyle de oldukça yüz güldüren bir tedavi şeklidir. Bilinen hiç bir yan etkisi yoktur. Çünkü hastanın kendi kanından elde edilen bir extrattır. Arzulanan sonuç bazı hastalarda alınamayabilir. Burada bu işlemi yapan hekimin doğru değerlendirmesi ve tecrübesi önemli rol oynar. 3 hafta arayla 2 veya 3 sefer yapılması tavsiye edilir. İşlemin yapılmasında kurallara titizlik gösterilmesi temel esastır.