Günlerdir okumamaya, seyretmemeye çalışıyorum
Kader'i. İstediğim kadar uğraşayım. Okul saatleri dışında bir aşağı bir yukarı koşuşturuyor,
Selena Gomez, Lana Del Rey şarkıları söyleyip dans ediyor gözümün önünde "benim Kader." İnsanların artık sıkıntılı konuları dinlemek, okumak, düşünmek, acısı olanlarla birlikte olmak istemediğini iyice anlayıp,
kendimi onlara uydurmaya karar verdiğim günlerde canına kıyarak aklımı çeldi Kader. Tam da artık
kimsenin derdini dert edinmeyeceğim diye düşünürken. Nasıl edinmeyeceğim Kader ile aynı yaşta, içi yaşam sevinci dolu bir "çocuk" gün boyu etrafımda hoplayıp zıplarken! Kader Erten'in hikayesini duyduğum ilk anda, 2000 doğumlu olduğu aklıma kazındı. Tıpkı Denizim gibi. Milenyum çocuğu Kader. Milenyumluğu bir yana, çocukluğunu bilebildi mi ki! Kısacık ömrüne evlilik, 2 çocuk sığdırdı Kadercik.
ÇOCUK GELİN DEĞİL, ÇOCUK O!
Yaşıtı kızım, oyun odasındaki oyuncaklarına dokundurmayıp, artık gizli gizli de olsa gidip onlarla oynarken, o çocuk doğurdu. Sizce nasıl emzirdi bebeğini? Vücudu yeterince gelişmiş miydi? "Vücudu yeterince gelişmese çocuk doğurabilir mi?" diyenler olacak.
Hormonlar deli gibi çalışıyor. Daha birini yeni kucağına almışken ikinciye hamile kalması da bu yüzden. Küçücük bedeni bu kadar sık hamileliği kaldıramadığı için erken doğum yaptı Kader. Eğer ölmeseydi, birkaç aya kalmadan yeniden hamileydi. Bunu ben değil, kadın doğum uzmanları söylüyor. Benim çizmeye çalıştığım resim, o yaştaki çocuğun fiziksel görünümü. Oyuncaklarıyla, hadi olmadı arkadaşlarıyla oynayacağı yaşta evlat acısı çeken Kader, evlendiğinde 11,5 değil, 13,5 yaşındaymış. Oh hepimizin içi rahatladı. Koca kadın olmuş Kader. "Genç kadın" diye yazıyor
bazı meslektaşlar. Kader çocuk! Çocuk gelin falan da değil.
Babası, dedesi yaşında adamlara karılığa zorlanan çocukları "Çocuk gelin" diye tanımlamak niye! Böyle romantik tanımlar çocuklarını başkasının evini temizlemeye, tarlasında çalışıp birilerinin karısı olmaya zorlayan aileleri
utançtan kurtarmaktan başka işe yaramıyor. Hadi bir teselli. Kader'in kocası hiç olmazsa genç. "Zorla evlendirmedik, severek evlendi" diyor baba, kameranın kadrajına sığan iki elin parmağından fazla ev halkı eşliğinde. İyi de hiç "Sen evlenmek için çok küçüksün" dediniz mi? Kolay değil o kadar boğazı doyurmak. Bu insanları anlamaya çalışmak, empati yapmak da görevimiz. İyi de 11 ya da 13 yaşında evlenen Kaderlerin "Bakabileceğim kadar doğurmalıyım" diye düşünmesini nasıl bekleyeceğiz!
"Kader"leri bu yaşlarda evlendirmeyeceğiz. Çocuk gelin demeyeceğiz. Pedofili diyeceğiz. (Yani kibarcası; cinsel eğilimi çocuklara yönelik hasta ruh). Çocuklara iştahlananlar da, bunun pedofili olduğunu öğrenecek.