Günlerdir, aylardır basının birinci gündemini küçük kadınlar oluşturuyor. Küçücük kadınları ekranlarda gördükçe, acıdan yüreğim kavur kavur kavruluyor. Düşünüyorumda ben büyük oğlumu 22 yaşında dünyaya getirmiştim. Çok zor anlar yaşamıştık eşim
Celal ile çok! O bebiş ağladıkça ben de ağlardım çaresizlikten. Üst katta oturan teyze ağlama sesine gelir bana yardım eder, yol yordam gösterirdi. Ben 22 yaşında eğitimli bir kadın olarak, bir bebekle baş edemezken, nasıl altından kalkar bebek yetiştirmenin 14 yaşında 3 çocuğu olan çocuk anne?
DEHŞETE DÜŞÜYORUM
11 yaşına kadar inen evlilik yaşı dehşete düşürüyor beni! Demek pedofili ülkemizde
her geçen gün artıyor. Sapık erkekler, çocuklarla evlenip cinsel sapıklıklarını rahatlıkla yaşıyorlar. Sapık ana babalarda evlatlarını, pazarlıyorlar sapıklara. Toplum bu aşamaya gelmiş biz hala laga luga peşindeyiz. Sosyal bilimciler, psikologlar, valiler, kaymakamlar
nerdesiniz? Bu toplumsal sorunda tüm devlet birimlerine görev düşüyor. Önce camilerde her hutbede, imam küçük yaşta çocuklarla evlenmenin dinimizce günah olduğunu işlemeli.
Asla dini nikah çocuklara kıyılmamalı. Geldiği an, emniyet birimlerine imamlar haber vermeli. Televizyonlarda sık sık bu konu ile ilgili açıklayıcı
programlar yapılmalı. En çok reting alan dizilerin arasına,
'çocukla evlenmenin yanlışını' anlatan kamu spotları konulmalı. Kaymakamlar ilçe ve köylerde görev yapan
aile hekimlerini görevlendirmeli. Hekimler de halkı bu konuda aydınlatmalı. Ebeler köy köy dolaşarak anneleri bu konuda bilinçlendirmeli.
CEZA AĞIR OLMALI
Kaymakamlar köy muhtarlarını uyarmalı. Suçlu ana babalar, hastahanelerde yakalanan vakalarda, emniyet aşamasına gelince ön kapıdan alınıp arka kapıdan salı verilmemeli. Yasalarda değişiklikler yapılmalı bu konunun suçluları ağır cezada yargılanmalı. Cezası çok ama çok ağır olmalı. Aile ve sosyal güvenlik bakanlığı bu meseleyi gerçekten çok ciddi ele aldı. Ama diğer ilgili devlet birimleri de aynı ciddiyetle desteklemeli çocuk evliliklerinin yanlışlığını. Sadece bir bakanlığın mücadelesi yeterli değil. İç İşleri, Sağlık, Milli Eğitim, Adalet Bakanlıkları da konunun belirli alanlarında devreye girmeli. Bu sosyal
facia ancak böyle çözümlenir. İçim acıyor haberle bazen bakamıyorum. Bir anne, bir babaanne olarak yüreğim yanıyor minicik çocuk annelere! Sevgili okurlarım içimizi yakmayan haberler duyacağımız güzel günler dilerim sizlere!