Sevgililer Günü yaklaşırken uzmanlara göre aşk, benzer duygu, düşünce ve fiziksel özelliklere sahip kişiler arasında daha yoğun yaşanıyor. İnsanlık tarihi ile yaşıt aşkı, 'benzerlik' kavramı ile bütünleştiren Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berrin Özyurt, "Saç ve göz rengi gibi fiziksel benzerliklerin yanı sıra benzer psikolojik davranışlar da ilişkide çekiciliği artırıyor. Bu tür benzerlik gösteren kişiler arasında aşk daha yoğun yaşanıyor" dedi. Aşkı, hayranlık ve duygusallık gibi tutku yönelimli ifadelerle tanımlayan Özyurt, aşk türlerini de değerlendirdi. Benzer özelliklerin yanı sıra kişilerin birbirlerini sık sık görmesinin de çekiciliği artıran bir durum olduğunu belirten Özyurt, "Fiziksel ve duygusal olarak onaylanmak, çekicilik ve iletişim aşkın en önemli koşulları olarak kabul edilir. Ancak aşkta benzerlik kavramı da çok önemli. Kişiler arasında saç ve göz renginin, yaşın, fiziksel ve psikolojik özeliklerin ayrıca sosyal statülerin aynı olması aşkın daha yoğun yaşanmasında önemli bir etken. Örneğin kişiler kendi çekiciliklerine yakın kişileri daha çekici bulurlar. Ayrıca aşina olduğumuz hatta sık sık gördüğümüz kişileri çekici buluruz" dedi.
İDEAL BAĞLANMA ŞEKLİ
Yakınlıktan korkan kişilerin ilişkinin sona ermesi durumunda daha az acı çektiklerini vurgulayan Özyurt, ideal bağlanma şeklini ise şöyle anlattı: "Kaçınan bağlanma dediğimiz ilişkilerde kişi yakınlıktan korkar, eşlerine bağımlılığı azdır ve ilişkinin sona ermesi durumunda daha az acı çeker. 'Kaygılı bağlanma' yaşayan kişiler ise, aşırı kıskanç, eşlerine ve ilişkilerine takıntılı ve bağımlı, ilk görüşte aşka eğilimli ve sık sık duygusal iniş çıkışlar yaşayan kişiler olarak tanımlanırlar. Bu kişiler bir taraftan yakın olmak için yoğun bir istek duyarken diğer taraftan terk edilme ve reddedilme korkusu yaşarlar. En ideal ilişki türü olan 'güvenli bağlanmada' ise kişiler başkalarına yaklaşmaktan ve başkalarının kendilerine yaklaşmasına izin vermekten rahatsız olmazlar. Terk edilme korkusu duymazlar. Bu kişiler hem duygusal ilişkilerinde hem de çocuklukta ebeveynleriyle olan ilişkilerinde daha olumlu yaşantı ve inançlara sahiptirler. Bağımsız, güvenli ve kararlıdırlar."