Ege'de yaşamakla ne bulunmaz bir nimete sahibiz bilemezsiniz. Son olarak, Londra'daki Ulusal Obezite Forumu Başkanı Dr.
David Haslam ve bir grup bilim insanı da bu gerçeği dile getirdiler. Alzheimer ve diğer hastalıkların tedavisinde ilaçlar yerine,
Akdeniz tipi beslenmeyi önerdiler. Bu anlı şanlı doktorlar, "Taze balık eti ve zeytinyağ"nın bunama başta olmak üzere, yaşlılıktan kaynaklanan birçok rahatsızlığa iyi geldiğini vurguladılar. Gerçekten de öyle. Geçen akşam Cunda'da bir arkadaş grubu yemekteydik. Yani "rakı, balık, Ayvalık" muhabbetine girmiştik. Bir bayan "Ne kadar ot var, nedir bunların adı?" diye sorunca neredeyse tüm masa hep bir ağızdan saymaya başladılar: akkız, deniz börülcesi, arapsaçı, turp otu, hardal otu, radika, kuşkonmaz... Ege'nin otları o kadar değil tabii, daha bir sürü var.
UZMANLAR BÖYLE SÖYLÜYOR
O akşam da, bugün de "İyi ki Ege'de yaşıyoruz" diye seviniyorum. En azından şu
GDO'lu ürünlerden, hormonlu etlerden daha az tüketiyoruz. En uzun yaşayan insanların oldukça çok olduğu bölge Ege Bölgesi'dir. Türkiye genelinde
en az kalp hastalıklarının Ege Bölgesi'nde gözlendiğini biliyor musunuz? İşte Dr. David Haslam gibi diğer uzmanlar da, bu bölgede zeytinyağı, balık ve sebze yemeklerinin çok tüketilmesinin, bunda etkili olduğuna dikkat çekiyor. Buna karşılık, Karadeniz Bölgesi'nde "kalp hastası" sayısı oldukça fazladır. Bunun nedeni olarak da, zeytinyağının çok az, buna karşılık
yoğun tereyağı tüketilmesi gösteriliyor. Ben bir Karadenizli olarak, kalp rahatsızlığı geçirdikten sonra, neredeyse tereyağını hiç yemediğimi söyleyebilirim. Kalp hastalıklarına yakalanmamak için,
sigaradan ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor. Yemeklerde katı yağ yerine, zeytinyağı kullanılmalı. Kızartmalardan da kaçınılmalı. Bir de yiyip içtiklerimize çok dikkat etmeliyiz.
KIZARTMANIN KEYFİNİ ÇIKARMAK
Şimdi sizle bana
"Kızartmalarda zeytinyağı kullanılır mı?" diye sorarsanız, "kesinlikle" derim. Çünkü zeytinyağının yanma derecesi, daha doğrusu halk dilindeki adıyla "dumanlaşma" derecesi,
ayçiçeği yağından çok daha yüksektir. Ancak 240 derecede dumanlaşır. Kızartmaların yapıldığı tava ısısı normal şartlarda 180 dereceyi çok az aşar. O yüzden rahatlıkla kızartmalarda da zeytinyağını kullanabilirsiniz. Yalnız bir şeye de dikkat etmek gerekir: Sızma zeytinyağını kullanıldığı zaman, çok daha düşük derecelerde dumanlanma görülebilir. İşte o dumanlanma su buharıdır. Su buharı ve içindeki bazı organik maddelerin, koku maddelerinin, tat maddelerinin yanmasıdır.
YİNE DE ÖNLEM ALALIM
Bunama başta olmak üzere yaşlılıktan kaynaklanan, alzheimer gibi birçok rahatsızlığa Ege mutfağı iyi gelse de, biz yine de az da rastlasak
göğüs ve kalp hastalıklarına da dikkat etmeliyiz. Sık sık birbirimize, bir yakınımızı kaybettiğimizde, "Çok vakitsiz öldü" diye üzüntülerimizi bildirmişizdir. Şu gerçeği hiç unutmayalım; "Herkes, beklenmedik bir anda, kalp krizi geçirebilir." Onun için önlem almakta yarar var. Doktorlar,
35 yaşına gelmiş herkesin, kollestrol, tansiyon ve kan şekeri ölçümlerini yaptırmasını şart koşuyor. Hele ailesinde 55 yaşından önce kalp rahatsızlığı geçiren, bypass olan herkesin, 35 yaşı beklemeden,
ilkokul çağında bile kontrol yaptırmasını özellikle vurguluyorlar. Çünkü o kişilerde kalp sorunu daha erken yaşlarda ortaya çıkabiliyor ve ilk ihtarı da "ani ölüm" oluyor. Böyle kişilerde kalp krizi görüldüğünde,
30 saniyede müdahale etmek gerekiyor. Daha sonra yardım gelse, kalp çalıştırılsa bile, beyinde ölüm gerçekleştiği için "bitkisel hayata" geçiliyor. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu sağlık önlemlerinin önemi büyük. Bu konuda çeşitli öneriler var. İşte bazıları:
Hayata karşı iyimser olun.
Aileniz ve çevrenizle kaliteli zaman geçirin.
Düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin.
Hazır gıdalar yerine taze besinleri tercih edin.
Şekerinizi ve uyku düzeninizi kontrol altında tutun.
Kan değerlerinize dikkat edin. Bütün bu öneriler
insanların daha sağlıklı ve daha mutlu yaşaması için. Çünkü hepimiz sağlıklı mutlu günleri hak ediyoruz.