Konak
Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Ben TV'de yayınlanan Üç Gazeteci Bir Konuk programında Erol Yaraş, Ünal Ersözlü ve Hamdi Türkmen'in sorularını yanıtladı. Tartan, canlı yayınlanan programda DSP adaylığını şu sözlerle açıkladı: "Benim iki yuvam var. Biri Ulu Önder Atatürk'ün kurduğu CHP, diğeri Türkiye'de sosyal demokrasiyi ilk defa iktidara getiren Bülent Ecevit'in DSP'sidir. DSP'den Konak Belediye Başkan adayıyım." Türkiye ve CHP'nin yeniden dizayn edildiğini, rant ve mafyanın geleceği karanlığa sürüklediğini ve aday olmasının bölünmeyi durdurarak aklıselimde birleştireceğini ifade eden Tartan, "CHP'ye küs değilim. 1979'da partinin kurucuları arasındayım, gençlik kolları başkanıyım, 21 ilçenin kurucusuyum. Peki amaç neydi; solu birleştirmek. Ama şimdi bir yalan rüzgarı içinde farklı bir tablo meydana getiriliyor. Başka yere bakarken Atatürk elden gidiyor. Ben İzmirlinin hakkına sahip çıkıyorum. Cumhuriyetle yaşıt, Atatürk'ün kurduğu bir partiyi kullanmak isteyenlere ben pabuç bırakmam" 30 Mart'a arkasında yüzde 70'lik bir oyla gittiğini belirten Tartan, şunları söyledi: "Aday oluyorum çünkü buradaki vatandaşın hakkını savunmak zorundayım. Burada bölünme yok, birleşme var. Ben seçime girmediğim zaman Konak bir kayıp içine girecek. Çünkü insanlar oy veremeyecek. İçimizdeki Atatürk sevgisi, Cumhuriyet değerleriyle yola çıkıyoruz. Bölen, kaybeden olmamak gerekiyor. Biz kaybedenler değil kazananlar kulübünde olalım. Halk karar vermiş, yüzde 65 yüzde 70 gibi bir oran söz konusu. Ben olmazsam İzmir gerçekten bölünecek. Ben yurttaşlarımı uyarmak zorundayım. Siyasetçiler seçimi, devlet adamları geleceği düşünür. Ben geleceği düşünüyorum. Bölmüyorum, birleştiriyorum. Hep Cumhuriyet, hep hizmet, hep Atatürk."
PEKDAŞ'I DEĞERLENDİRDİ
CHP'nin Konak'ta Sema Pekdaş'ı aday göstermesini değerlendiren Tartan, şunları söyledi: "İzmir Milletvekili Aytun Çıray, parlamentoda linçten kurtuldu. Sezgin Tanrıkulu, 'Sema Pektaş'a laf etmeyeceksin' diye saldırıyor. Tanrıkulu niye hep İzmir'de dolaşıyor? İzmir milletvekili mi? Burada öyle bir kin ve hırs var ki... Bu hırs Atatürk'e, İzmir'e karşıdır. İstediğimiz gibi rantı paylaşalım, atımızı oynatalımdır bu. İzmir tek kaledir. 10 Kasım ve 29 Ekim etkinliklerini bir hatırlayın. Ardahan'dan Kars'a kadar gelenler oldu. Biz İzmir'de ranta kine ve gareze izin vermedik. Ben buranın çocuğuyum, Göztepe'yim, Altay'ım, Altınordu'yum. Benim kırgınlık dışında hiçbir şeyim yok. CHP'ye küs değilim. 1992'de CHP kurulurken kuruculardan biriydim. Emek döktüm, para harcadım solu birleştirelim diye. Kılıçdaroğlu'nun da bir oyuna getirildiğini hissediyorum."