AK Parti Büyükşehir adayı Binali Yıldırım, İzmir için gelecek planlarını, kentin ileri gelenleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, medya mensuplarının da davet edildiği toplantıda projelerini açıklayacak. Seçime 35 gün kala her gün birini açıklayacağı projelerinin İzmirlilerin yaşamını kolaylaştırıcı ve İzmir'i bir dünya kenti haline getirmeyi amaçladığını ifade eden Yıldırım, "İzmir için gelecek vizyonu ortaya koyan, İzmir'e aşkla hizmet edecek ekibimiz hazır. İzmir'i de İzmirlilerle birlikte esnafıyla, köylüsüyle, işadamıyla, öğrencisiyle, sanatkarıyla, ev hanımıyla, tüccarıyla, genciyle, yaşlısıyla hep birlikte katılımcı demokrasi anlayışıyla yöneteceğiz. Projelerimiz İzmir'in geneline, ilçelerine hitap eden vizyon projeler. 24 Şubat Pazartesi günü İzmirli hemşehrilerimizi, 24 Şubat Pazartesi günü saat 11.00'de Balçova'daki Kaya Termal Otel'deki toplantımıza bekliyoruz" diye konuştu. İzmir'in değişim ve hizmet özleminin 30 Mart günü son bulacağını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi. "İzmir tarih boyunca Akdeniz'in en önemli ve etkili kentlerinden biriydi. Akdeniz'in bütün ticaretine hakim olan bir kültür ve ticaret kentiydi. Günümüzde İzmir, Türkiye'de bile arka planda kalan bir kent haline geldi. Aslında, Barselona, Londra, Paris gibi dünya çapında birer değer olan şehirler gibi, İzmir de bir değer olabilecek potansiyele sahip. İzmir, sahip olduğu değerlerle, kaynaklarıyla, coğrafyasıyla, tarım ürünleriyle dünya çapında bir kent haline bizim yönetimimizle gelecek. Biz İzmir için, bölgesinde lider, refahın her alanda hissedildiği bir dünya kenti, marka şehir olmasını hedefledik. İzmir her alanda gerçek potansiyelini yakalayacak ve İzmir'de hamaset ve ideoloji siyaseti bitecek, yerine hizmet siyaseti gelecek." Projelerinin açıklanmasından sonra tüm İzmir'in bunları konuşacağının altını çizen Yıldırım, "Büyük Atatürk'ün çağdaş uygarlık seviyesinin önüne geçme hedefinde İzmir'imiz, ne yazık ki son 10 yılda yerel yönetimlerde aynı başarıyı bir türlü gösteremedi. Altyapı şehir içi ulaşım, planlı kentleşme, çevre ve yerel kalkınma ile ilgili temel sorunlarını çözemeyen İzmir, var olan güven ve istikrara rağmen kan kaybetmeye devam etti. Hemşehrilerimiz İzmir'imizin eski günlerini arar hale geldi. Bütün bu olumsuzluklara rağmen İzmir çaresiz değil. İzmir'imiz var olan potansiyelini işe-aşa, şehrimizin yerel kalkınmasına dönüştürmek, İzmir'i yönetenlerin en önemli görevi olmalıdır" dedi.