İzmirli şoför 51 yaşındaki Süleyman Köylü, 2007 yılında ani kilo kaybı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Yapılan kontrollerde Köylü'nün lenf kanseri olduğu anlaşıldı. Dünyası başına yıkılan Köylü'ye doktorlar 2 yıl ömür biçti. Kemoterapi tedavisi gören talihsiz adama bu arada KOAH ve damar tıkanıklığı teşhisi de kondu. Zor günler geçiren Köylü, Gürçeşme'de bir kahvehanede A. Ö. ve adlarını bilediği 4 kişi ile tanıştı. A.Ö.'nün "Seni hastalığından kurtaracağız. Tedavi ettireceğiz. Para yardımında bulunacağız" yalanlarına inandı. Köylü, dolandırıcının, "Şirketlerimdeki borçlardan dolayı yurtdışına çıkamıyorum. Bu nedenle 6 aylığına tekstil şirketimi senin üzerine devredeceğim. Böylece yurt dışına çıkabileceğim. 6 ay sonra şirketi senden tekrar devralacağım" sözlerine inandı, kimliğini vererek kendisine getirilen tüm belgelere imza attı. Karşılığında 1500 lira para aldı. Dolandırıcılar tedavisi sırasında bakımı için Eskişehir'e ablasının yanına giden ve burada 10 ay kalan Köylü'ye posta yoluyla çeşitli belgeler göndererek imzalamasını istedi. Zarfların içinde bir miktar da para gören Köylü, gelen belgeleri imzalayıp İzmir'e postaladı.
PERİŞAN OLDU
Süleyman Köylü'nün bir tekstil firmasının yönetim kurulu başkanı sıfatıyla imza attığı şirket belgeleri, 7 yıl sonra başına iş açtı. Köylü, toplam 10 milyon lirayı bulan borç nedeniyle ne yapacağını şaşırdı. Malulen emekli olan ve 1000 lira aylık alan Köylü'nün maaşından her ay 350 lira kesinti yapılmaya başlandı. Maaşından geriye kalan 650 liranın; ilaç, ev kirası, elektrik, su, yiyecek, içecek ve diğer faturalara yetişmediğini söyleyen Köylü, "Tedavimi bıraktım, ölümü bekliyorum. Borçlar benden önce kurulmuş tekstil firmasına ait olabilir. Şirketi benim üzerime geçirdikleri için borçlar bana kaldı. Maddi olarak çok zor durumdayım. Her gün bir avuç ilaç içiyorum. Yakında bu ilaçları alacak para bile bulamayacağım" dedi.