Ağrılı Melik Kızılcan, bankacı olan babasının görevi gereği geldiği İzmir'de, Buca Eğitim Fakültesi'nde okurken, harçlığını çıkarmak için Etap Oteli'nde bellboyluk yaptı. Üniversiteyi bitiremeden, gönlünü kaptırdığı genç kızın arkasından İsveç'e gitti. Bu ülkede hayatı kolay olmadı. Kendisini 5 yıldızlı otellerin yeme içme müdürlüğüne, ardından genel müdürlüğüne götüren yola, bu ülkedeki restoranlarda çalışarak çıktı. Cebinde beş kuruşu olmadan gittiği bu ülkede, restoran sahibi oldu. Pek çok kişinin hayatını yavaşlattığı 38 yaşından sonra İsviçre'ye gidip, turizm otelcilik okudu. Sektöre, Amerika'da, Ritz Carlton'da girdi. Sonra da Four Seasons'ta çalıştı. Four Seasons bünyesinde gittiği Mısır'da, yiyecek içecek müdürü, genel müdür yardımcısı, genel müdür olarak görev yaptı. İzmir'e, ayrıldıktan 30 yıl sonra, bellboy olarak çalıştığı otelin binasında açılan Mövenpick Otel'e genel müdür olarak döndü. İzmir Mövenpick Otel'in başarılı Genel Müdürü Melik Kızılcan ile mutlu yuvasında, başarı öyküsünü, otelciliği, turizmi konuştuk.
Otelde bellboy olarak çalışırken genel müdür olma hayaliniz var mıydı?
- Benim o yıllarda ne yurtdışına gitme ne de otelci olma gibi bir hayalim vardı. Üniversite öğrencisiydim, tek derdim 3-5 kuruş kazanmaktı. Otele girişim de hasbelkader oldu. İş arıyordum, Etap'ın kapısındaki bellboya, "Burada iş var mı" dedim. "Biz bellboy alıyoruz"dedi, personele gittik, pat diye işe girdim.
Türkiye'deki ilk çalışmanız Mövenpick'te mi?
- Türkiye'deki ilk çalışmam, aynı zamanda Mövenpick'teki de ilk görevim.
Otelde kalmayı seviyor musunuz?
- Otelde kalmak tercihim değil. Özel hayatınız olmuyor, devamlı iş içinde yaşıyorsunuz ama ben arada bir özellikle kalıyorum. O zaman misafirin penceresinden bakıyorsunuz.
Gizli müşteri denetimi oluyor mu?
- Bizim şirketin yılda iki kez gönderdiği gizli müşteriler var. Gelip resmen resminizi çekiyorlar o kalış sürecinde. Ya çirkin çıkıyorsunuz veya güzel.
MİSAFİR MEMNUNİYETİ
Bu resimde çok iyi çıktığınız için mi zincirin en iyi oteli seçildiniz? -
Yok, bizim iyi çıktığımız başka bir resim. Misafir memnuniyeti. Misafirimiz bize e-mail adresini verdiyse, otelden ayrılır ayrılmaz, otomatik olarak İrlanda'daki merkezden bir anket gidiyor. Misafir memnuniyet anketine bizim dışarıdan herhangi bir şekilde müdahale etme hakkımız yok, o yüzden çok doğru ve güzel bir resim. Biz bu misafir memnuniyetinde 3 senedir bir numarayız. Şimdi başka bir otel geldi, bizi geçti. Belki ilham kaynağı olduk, bu tatlı bir rekabet. Biz onu tekrar kapmak istiyoruz. Oradaki değerlendirmede, otelin konumu, marka standartları var. Mesela, otelin fiziksel konumundan dolayı biz bir takım şeyleri yerine getiremiyoruz. Bunları bile bile ilk 5 olmak da güzel.
ESAS OTELCİLİK YAPIYORUZ
İzmir'de turizmcilik yapmak kahramanlık mı?
- İzmir'de bizim yaptığımız turizmcilik değil. İzmir'de biz konaklama sektöründe çalışıyoruz. Çünkü turizm İzmir'de doğmuştu, İzmir turizmin beşiğiydi lafları, geçmişte kalmış şeyler. Daha önce din ve tarih turizmi vardı. Selçuk'ta, Kuşadası'nda kalacak yer yoktu, burada kalır, taksiyle Efes'e, Bergama'ya gider, sonra Manisa Sardes ile dini turu tamamlar, dönerdi. O yüzden İzmir mecburen merkez haline gelmişti. Geçti bu. Bu nostaljiyi bırakmamız lazım. İzmir'in bu olduğunu kabul etmemiz lazım. İzmir bu. Önce bunu kabul etmeliyiz. Biz İzmir'i ne şekilde lanse edeceğiz? Önce ona karar vermeliyiz.
EN İYİ HİZMETİ VERECEĞİM
Bu otelin fiziksel şartlarından dolayı yerine getiremediği nedir?
- Otopark yerimiz yok mesela. Bu bizim bildiğimiz ve kabullendiğimiz bir problem. Lokasyonumuz gayet güzel ama bazen keşke biraz daha büyük balo salonumuz, toplantı salonumuz olsaydı diyoruz. Fiziksel eksiklerimiz bizim en iyi arkadaşımız oldu. 2009'da geldiğimde oteli inceledim, rakiplerimize göre o kadar çok eksiklik var ki arkadaşlara, "Biz eğer bu pazar içinde başarılı olacaksak; yapacağımız bir tek şey işin özüne dönmek, misafirperverlik" dedim. "Tamam, bir kedim bile yok ama en iyi hizmeti vereceğim" düşüncesi ile yola çıkarak, kendimize özgü pek çok uygulamayı koyarak, şirket içinde bir numara olmayı başardık.
FİLİPİNLER NERE TÜRKİYE NERE
Filipinli güzel Shyla, yurdundan, yuvasından uzakta, Mısır'da otel restoranında çalışırken, aynı otelin müdürü Melik Kızılcan'a aşık oldu. Melik Kızılcan'a mutlu bir yuva sunmak için, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Uğruna ailesinden uzaklaştığı mesleğini, mükemmel eş, mükemmel anne olabilmek için hiç düşünmeden ardında bıraktı. Shyla Kızılcan ile 5.5 yaşındaki Sencer, 2.5 yaşındaki Mikael ve 4 aylık Mikaela ile adeta kreşe dönen evlerinde, Mikaela'nın kesintisiz gülücükleri ve ağabeylerinin cıvıltıları eşliğinde sohbet ettik.
Çocuklarınızın turizmci olmasını ister misiniz?
- Hayır kesinlikle.
Neden?
- Bir turizmci yeterli. Turizm çok stresli iş.
Yaşamak için Filipinler mi Türkiye mi desem?
- Türkiye. Filipinler'de bizim için çocukların okulu, hastane gibi altyapısı olan, yaşanabilecek tek yer, Manila. Manila'daki stres, hava kirliliği, çocuklar için de sağlıklı değil. O yüzden orada yaşamayı hiç düşünmüyoruz. Sık sık gidiyoruz zaten. İzmir'de yaşayan Filipinli dostlarımızla vakit geçiriyoruz.