AK Parti İzmir Büyükşehir adayı Binali Yıldırım, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'yla birlikte İzmir Ticaret Odası'nda (İTO) düzenlenen "Türkiye'de ve dünyada kruvaziyer turizmi, İzmir'in kruvaziyer turizmindeki başarısı ve geleceği" konulu konferansa katıldı. Burada yaptığı konuşmada, İzmir'in gerçek potansiyelini kullanamadığını, kent anayasasının olmadığını ifade eden Yıldırım, "Şehir merkezine kruvaziyer turizmi getiriyoruz, buraya yolcuları getiriyoruz, onları niye şehirde tutamıyoruz? Çünkü bir destinasyon politikamız yok" dedi.
İZMİR' E KÖTÜLÜK YAPILIYOR
Kruvaziyer turizminin Türkiye'de yaklaşık 10 yıl önce başladığını, aldıkları tedbirlerle İzmir'e bu yolla yılda 600 bin turist geldiğini söyleyen Yıldırım, "İzmir'e yılda 1 milyon 400 bin turist geliyor. Bu 8 bin 500 yıllık tarihi olan, 7-8 medeniyete ev sahipliği yapmış, 4 milyon nüfuslu bir kent için çok mütevazı bir rakam. Üstelik gelen yabancı misafirler kentte de kalmıyor. Kruvaziyerde gelen yolcular niye bir düzenlemeyle Kemeraltına, Agora'ya, Kadifekale'ye getirilip o güzergahta tutulmasın. Bunların hepsinin projeleri var" dedi. İzmir'de iş yapmanın kolay bir iş olmadığını söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ya İzmir beni değiştirecek ya da ben İzmir'i değiştireceğim. Değiştirme derken kimsenin yaşamını, düşüncesini, yemesini, içmesini değil İzmir'in altyapısını, üst yapısını tamamen elden geçmesi lazım. Her türlü siyasi ideolojik bakış açısından arındırılmış olarak bunun yapılması icap ediyor. Başka hiç çaresi yok. Bu kadar büyük hazinenin üzerinde oturan bir şehir bu kadar yoksulluk içerisinde olamaz. İzmir kimseye kalelik, bekçilik yapmak mecburiyetinde değil. İzmir büyüyen Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerleyen Türkiye'nin lokomotif şehri olması lazım. Muhalif direncin şehri olarak İzmir'e kimse bir görev yüklemesin, bu İzmir'e iyilik değil kötülüktür." Finans merkezinin İstanbul, siyasetin başkentinin Ankara olduğunu söyleyen Yıldırım; kültür, turizm, sanatın başkentinin de İzmir olacağını vurguladı, "Her türlü hazırlığımızı yaptık. İş başı yapmaya hazırız. Anahtar sizde, mühür sizde. Bize mühürü verdiğiniz an "Bismillah" deyip işe başlarız. Vermeseniz de bir şey olmaz. Gene çalışırız farketmez. Bu kadar emeği boşa çıkaracak değilim" dedi.
"İZMİR BENİ BAĞRINA BASTI"
Büyükşehir
Belediyesi'ni kazansa da kazanmasa da İzmir'de olduğunu, son 3 ayda yaptıkları seçim çalışmalarında İzmir ile çok güçlü bir bağ kurduğunu anlatan Yıldırım, "Türkiye'nin türbülanslı bu kadar gündemine rağmen, hükümet-muhalefet arasında meydan muharebeleri devam etmesine rağmen İzmir beni bağrına bastı. Bu bize sorumluluk getiriyor. Bu bize İzmir için daha çok şey yapabileceğimizin ipuçlarını veriyor" dedi.