Türkiye'nin en çok sevilen ve izlenen dizisi Kurtlar Vadisi Pusu'da İtalyan mafyası Maximo Polpo rolünü canlandıran İzmir Devlet Tiyatrosu sanatçısı Murat Çobangil, Egeli Sabah'a; diziler, tiyatro ve sanat dünyası üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir'de büyük sanat projelerinin olmamasını yerel yönetimlerin duyarsızlığına bağlayan Çobangil, "Dizi çekimi için İzmir'e gelenler çok fazla yardım görmüyor. Yardım görmediği gibi yasakçı bir zihniyetle karşılaşıyorsunuz. İzmir Çese'nde bunu yaşadık. Kordon'da çekim yapmak istedik, zabıta yasak olduğunu söyledi. Niye yasak? Bu tür diziler çekildiği kentin çok iyi tanıtımı oluyor. Bunun sayısız örneklerini gördük. Ayrıca kent, sanatçısına da sahip çıkamıyor. Yetiştirdiğin sanatçıyı da burada tutamıyorsan bu iş olmaz. Proje var, sponsor bulamıyorsun. Hep bu olumsuzluklar İzmir'de büyük sanat projelerinin olmasını engelliyor" diye konuştu.
MEKİK DOKUYOR
Kurtlar Vadisi Pusu'ya 223. bölümde girdiğini, bugüne kadar üç bölümde oynadığını söyleyen Çobangil, "Dizide ahtapot lakaplı İtalyan mafyası Maximo Polpo karakterini canlandırıyorum. Renkli bir karakter. Kötü bir karakter ama ben onu insancıl hale getiriyorum. Kötü bir karakteri canlandırmama karşın, insanlardan iyi tepkiler alıyorum. 'Makarnayı nasıl yedin?' diye laf atanlar bile oldu. 26 yıldır devlet tiyatro sanatçısıyım. Sivas Devlet Tiyatrosu'nun kurucu müdürüyüm. Bugüne kadar 30 oyunda başrol oynadım. İzmir Çetesi, Bitmeyen Şarkı, Tek Türkiye'de gibi çok sayıda dizide rol aldım" diye konuştu.
YASAKÇI ZİHNİYET
İzmir'de büyük sanat projelerinin olmamasını yerel yönetimlerin duyarsızlığına bağlayan Çobangil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diziler İzmir'e geldiğinde çok fazla yardım görmüyor. İzmir Çetesi'nde bunu yaşadık. Pasaport'ta çekim yapmak istedik. Fakat yasak diyen bir zihniyet karşımıza çıktı. Kötü bir zihniyet. Sonuçta İzmir'in tanıtımı olacaktı. İzmir'de yaşayan özel tiyatrolar varken dışarıdan birçok oyun geliyor. İzmir'de bir şehir tiyatrosu yok. Her yerde var, İzmir'de yok. Manisa'da, Denizli'de, Aydın'da var; İzmir'de yok. İzmir sanatçısına sahip çıkmıyor. İzmir'den giden geri gelmiyor. Sanatta da böyle ticarette de. Sanat dünyasının önemli isimlerinin hemen hemen çoğu İzmirli. Tiyatro festivali yapılıyor. Dışarıdan 10 tane oyun geliyor" dedi.
SAHİP ÇIKAN YOK
Çobangil konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Şehir kendi sanatçısına sahip çıkmıyor. Bütün belediyelerin sözle değil de eylemsel olarak sanatına, sanatçısına destek olması lazım. Taşınma suyla olmaz yürümez bu iş. Yetiştirdiğin sanatçıyı burada tutamıyorsun. Proje var sponsor bulamıyorsun. Belediyelerin başındaki insanların da bu konuda hataları olmayabilir. Sanat danışmanları ne iş yapar? Hep merak ederim. İstanbul'da böyle değil. İzmir'de projeler günlük yapılıyor. İzmir'in doğal güzelliği var ancak bir noktaya atış yok. Sanatçı pazarlamacı değil. Oyununu çıkartır gelirsin. Devlet tiyatrosunda oynuyorum, oyunlara gelen çok az insan görüyorum. İzmir özgür ve modern bir şehir ama bir o kadar da aşılmayan bir kalıp var."
SABAHIN YEDİSİNDE SETTEN ÇIKTIĞIMIZ OLUYOR
Kurtlar
Vadisi'nin Türkiye'de en uzun süren dizilerden biri olduğunu vurgulayan Çobangil, çekimler için şunları söyledi: "Dizinin harika yönetmen ve görüntü yönetmeni var. Bir sahneyi 10 saat çektiğimiz oluyor. En iyi olana kadar uğraşılıyor. Sabah 07.30'da setten gittiğimiz oluyor. Hiçbir oyuncu bununu için dert yanmıyor. Herkeste farklı bir heyecan var. Çaycısı bile o heyecanı yaşıyor. Karavanları var. Dinlenebiliyorsun. Oyuncuları onore ediyorlar bir şekilde. Benim oynadığım karakter Maximo Polpo bütün dünya mafya liderlerinin başında geliyor. Sistemi sıkıştırıyor. Bu rolün uzun süreceğine inanıyorum. Keyifli ve neşeli gidiyor. O kadar gürültü patırtının altına çok sakin bir set. Belki o da bu başarıyı sağlıyor."
GENÇLERE ALTIN ÖĞÜTLER İzmir'
de oyuncu olmak isteyen gençlere tavsiyelerde de bulunan Çobangil, "Oyuncu olmayı düşünen İzmirli gençler öncelikle bu işi profesyonel şeklide yapan kişileri araştırsınlar. Eğitim alacağı kişilerin profesyonel olmasına bakmalılar. Her yerde kurslar var. 3 gün eğitim alan bir yer açabiliyor. Sanat kursunun temel amacı iyi insan olmaktır. Orada bir uzmanın olması lazım. Bir yere kursa gidecek kişi oradaki eğitmenin özgeçmişine bakmalı. Eğer bir konservatuar mezunu değilse, işi sakat kalır" dedi.
