İzmirsporlu genç futbolcu Necdet Elmasoğlu, Milli Takım'da da 30'dan fazla yer alınca, artık iş hayatına atılma zamanı geldiğine karar verdi. Bir gümrük komisyoncusunun yanına girip işi öğrendi, ardından nakliyat işine de atıldı. Karşıyaka'nın sıkı taraftarı Selçuk Yaşar'ın işlerini almak için çok çabaladı. Buna rağmen, İzmirspor ile Karşıyaka'nın karşı karşıya geldiği bir maçta Karşıyaka yöneticilerinin takımlarını yenilgiden kurtarmak için penaltıyı 'kaçırmasını' işaret etmelerine aldırmadan, topu filelere gönderdi. Yaşar'dan almayı umduğu gümrük işlerinin de suya düştüğünü düşünürken, Selçuk Yaşar, tüm baskılara rağmen takımını satmayan Elmasoğlu'nun dürüstlüğünü takdir etmiş, maçtan sonra gidip, tüm gümrük işlerini kendisine verdiğini müjdelemişti. Selçuk Yaşar ile ortaklığa kadar gidecek dostluğun ve Necdet Elmasoğlu'nun çocuklarına bırakacağı Elmas Grubu'nun hızlı yükselişi böyle başladı. Çocuklarıyla birlikte şirket de büyüdü, kara taşımacılığında bölgenin lideri oldu. Necdet Elmasoğlu'nun elmas kadar güzel, değerli kızlarından Aytül Büyüksaraç yolunu radyo sanatçısı annesi gibi müzikte çizip, İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin 30 yıllık geçmişine imzasını attı. Betül Elmasoğlu ise derslerine engel olacak korkusu ile müziğe pek yanaşmadı. Amacı okuyup, başarılı bir iş kadını olmaktı. İş hayatına, İzmirli pek çok genç için okul vazifesi gören Yaşar Holding'de, Halkla İlişkiler Müdireliği yaparak atıldı. Annesi ile 10 yıl kadar ticaret yaptıktan sonra, Elmas Grup Lojistik'te göreve başladı. Erkek işi olarak bilinen lojistikteki başarısı ile yetinmedi, her geçen gün kartvizitine yeni görevler ekledi. BASİFED (Batı Anadolu Sanayici İş Adamları Federasyonu) yönetim kurulu, İzmir Sanayici İşadamları Derneği Danışma Kurulu üyesi, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu ikinci guvernörü, TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı, Ege İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Elmas Grup Lojistik yönetim kurulu üyesi, zeka, çalışkanlık ve güzelliğin bir arada olabileceğini ispatlayan ender kadınlardan Betül Elmasoğlu ile yoğun işleri arasında konuştuk.
Evde anne kardeş müzisyenken müziğe heveslenmediniz mi?
- Ben de piyano dersleri aldım, ama biraz hırslıydım. Derslerimi engelliyor diye düşündüm. Aslında güzel piyano çalmayı çok isterdim. Vaktim çalınıyor zannettim. Ders çalışacağım, daha yüksek not alacağım diye hırsa kapılıyordum. Kardeşim müzikte çok yetenekliydi, ama o da okul hayatında başarılı değildi. Sevmiyordu okulu. Herkesin hayatta bir yeteneği var. Onu ortaya çıkaran da aile. Ailenin yetenekleri ortaya çıkarıp üzerinde çalışması, yönlendirmesi çok önemli. O bakımdan annem çok başarılıdır.
Ne okudunuz?
- Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni, ardından Amerika'da Michigan eyaletindeki Wayne State University'yi bitirdim.
'ANNEMİN KATKISI BÜYÜK'
Hemen lojistikte çalışmaya mı başladınız?
- Hayır. Önce Yaşar Holding'de başladım göreve. Halkla ilişkiler müdiresi olarak. Feyhan Yaşar ile çalıştım. Sonra aile olarak ticaret hayatına yöneldik. Annem aynı zamanda stilist, çok güzel modeller çıkarırdı, onları kupon satardık. Nasip Butik'te 10 sene kadar bilfiil çalıştık. Aile, lojistik konusunda yatırımları artırınca, "Buraya geç" dedi. 2001'de de babamızı kaybedince, lojistik işinin içine tamamen girdik.
Babadan kalma iş olmasa lojistik aklınıza gelir miydi?
- Gelmezdi. Ben pazarlama ve reklamcılık okudum. O yüzden o tip işleri daha çok seviyorum. Kızım beni takip etti. Şu an pazarlama uzmanı. Ürün yöneticisi olarak Yaşar Holding'de çalışıyor.
İzmir'de taşımacılıkta lidersiniz...
Rekabet çok fazla. Uluslararası şirketler de Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle Türkiye'de serbest dolaşabildikleri ve gümrükten muaf oldukları için bizimle rekabet eder durumdalar. Onun için her türlü hizmeti müşteriye sunmak zorundayız. İzmir'de kara taşımacılığında lider olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
İstanbul'a gitmeyi düşünmediniz mi?
- Gidebilirdik tabii, ama İzmir'de kalmayı tercih ettik. Kendi bölgemiz. Burada yapabildiğimiz kadar yapıyoruz.
Kaç TIR'ınız var?
- 150 tır. Çok büyük değil. İstanbul'da inanılmaz gruplar var. Sermaye çok önemli lojistikte. Çok sermaye gerektiriyor.
TIR kullanmayı denediniz mi?
- Kullanmadım ama bir ara çıktım üzerine. Gerçekten çok yüksek, çok zor bir araç.
İZSİAD'a adaydınız ?
- Hayat insanı bir yerden bir yere götürüyor. Ben İZSİAD'ı istiyordum, çünkü 3 yıl İlknur Denizli ile güzel çalıştık. Orada seçimi kazanamadım. BASİFED (Batı Anadolu Sanayici İş Adamları Federasyonu) yönetim kurulu üyesi oldum. Hiç akılda yokken görevler arka arkaya geliyor. İzmir Sanayici İşadamları Derneği Danışma Kurulu üyesiyim. Ege İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanıyım. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu ikinci guvernörüyüm. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanıyım. Elmas Grup Lojistik yönetim kurulu üyesiyim.
ERKEKLER İSTEMİYOR
Kadınlar ayrı dernekler kurmak yerine erkeklerin de olduğu derneklerde mi yer almaya çalışmalı?
- Kurulsun. Erkeklerin birçok sivil toplum kuruluşu var. Kadınların da olsun. Erkeklerin iş adamları derneği sürü sepet. Semtlere göre dernek kuruyorlar. Biz kurunca, "Ne var, aranızda bir problem mi var" diyorlar. Ben de buna şaşıyorum. "Sizin aranızda ne var? Bu kadar derneğe ihtiyaç mı var" Erkekler biraz kadınların bir yerlerde olmasını, daha da güçlenmesini istemiyorlar. Kadınlar, işadamlarının, işkadınlarının ortak olduğu derneklere de üye olmaya başladılar. İzmir bu konuda çok bilinçli. İzmir kadını daha atak, hırslı. Artık ikinci derneğe de üye olmaya başladılar, yönetimlere de yavaş yavaş girmeye başladılar. Eskiden bu görevleri hep erkeklere bırakıyorlardı. Şimdi hırslanmaya başladılar.
Kendi çabası ile şirket kurup bir yerlere gelen kadın neden az?
- Ekonomik problemin varsa, şansın olmuyor. Ama kurulu bir düzen varsa aile de biraz sana karışmıyorsa, buralarda çalışabiliyorsun. Zaman ayırabiliyorsun. Bir kuruluşta çalışsan kamu, özel, bunları nasıl yapacaksın. Ben devamlı girip çıkıyorum bir iki saat. Bunu hiçbir şirket kabul etmez. Kızıma genç yaşta sivil toplum kuruluşlarına gir, çalış sen de beni örnek al diyorum, "Önce kariyer yapmam lazım bana kızarlar" diyor.
İş hayatınızda örnek alıyor mu sizi?
- Hayatım boyunca ona örnek olmaya çalıştım ama gerçekten çok olgun, çalışkan bir çocuk. Kızım Fulya ile 10 yaşından beri beraber yaşıyoruz. Beni örnek alacaktır. Bana hiç eziyet etmedi. Arkadaş gibiyiz onunla. Aramızda çok fazla yaş da yok. Çok iyi anlaşıyoruz.
Kızınızla ilgili en büyük dileğiniz ne?
- Onu çocuklarıyla, ailesiyle mutlu görmek istiyorum.
'BABAM ÇOK ÇALIŞKAN'
Siz kimi örnek aldınız?
- Anne ve babamı örnek aldım. Babam çok çalışkandı. Çalışkanlığımı herhalde ondan almışımdır. Son dakikaya kadar yaşamının son demine kadar çalıştı. Annemin de kendini çocuklarına yuvasına adaması çok güzeldi. O yanımı da annemden aldığımı düşünüyorum. Kızım için her şeyi yaparım. Evlat çok önemli.
"Şimdiki aklım olsaydı" der misiniz?
Bundan 10 sene önce şimdiki aklım olsaydı, herhalde uçardım. Daha bir istediğimi yapardım. O zaman insan cesaret edemiyor. Şu anki aklım olsa girişimci olurdum. Her işe girerdim. Belli bir yaşa geldiğinde hayata çok daha farklı bakıyorsun. Tecrübeler çok önemli, güzel kararlar verebiliyorsun. Gençken bilemiyorsun. Şu an her şeyin kıymetini daha çok biliyorum ve yaşamak istiyorum. Ne zaman öleceğini bilemiyorsun. Şu anı değeriyle yaşamak gerekiyor. Bir de şimdiki aklım olsaydı piyano derslerini bırakmayıp, iyi piyano çalmak isterdim.
Kadınların başkanı olmak zor mu?
- İtiraf ediyorum, kadınlar için giyiniyorum. Erkeklerin umurunda değil ama biz kadınlar birbirimizi sürekli inceliyoruz. Müthiş bir rekabet var. Kadınların başkanı olmak kolay iş değil yani. Sırf erkeklerle olunca hiç böyle problemim yoktu ne istesem giyerdim. Onlar hiç bakmazdı bana kardeşim gibiydiler ama ne zaman kadın derneğine girdim, "Eyvah ben yanmışım" dedim. Eskiden böyle değildim. Şimdi çok dikkatliyim.