Çin lokantası Red Dragon'ların sahibi Haşim Işık, Erzurum'da, hukukçu olma hayalleri ile büyüdü. Ancak siyasi olaylara biraz fazla karışınca, memleketi ile birlikte avukatlık hayallerini de ardında bırakıp, İzmir'e gelmek zorunda kaldı. "Ne iş olsa yaparım" diye gezerken, Çin restoranlarını Türkiye'ye ilk getiren Tevfik Kurt'un kapısını çaldı. Kurt, Ankara'yı Çin mutfağı ile tanıştırdıktan sonra İzmir'e gelmiş, Alsancak'ta ilk lokantasını açmıştı. Çalışkanlığı ile kendisini Tevfik Kurt'a sevdiren Haşim Işık, İzmir'in ardından, Kurt'un Bodrum'da açtığı Çin restoranında çalışmaya başladı. Burada işler büyüdü, Kurt, Işık'ı önce kendisine ortak etti, sonra da restoranları tamamen devredip, işten elini ayağını çekti. 'Müslüman mahallesinde salyangoz satan' Erzurumlu delikanlı, Çin mutfağını öyle bir sevdirdi ki restoran sayısı bir ara 7'ye çıktı. Haşim Işık, bugünlerde yine zoru deneyip, Çin'de bir Türk restoranı açmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda daha fazla İzmirli'yi Çin Mutfağı ile tanıştırmak için fast food tarzı küçük restoranlar açmayı da planlayan Haşim Işık ile suşi ve leziz Çin yemekleri yerken, Çin Mutfağı'nı, hedeflerini konuştuk.
Erzurum'dan okumak için mi ayrıldınız?
- Liseyi Erzurum'da okudum, 81'de siyasi olaylardan dolayı okumaya devam edemedim. Ablam İzmir'e gelmişti, ben de onların yanına geldim. Meslek yok, ne yapacağımı bilmiyordum. Çin restoranını Türkiye'ye ilk getiren Ferit Kurt'un yanında çalışmaya başladım. Mecburen bu işi seçtim. Daha sonra yine Ferit Kurt'un Bodrum'daki restoranına geçtim. İşin mutfağından başladım. Turizmin başladığı, İngilizlerin apartlara, pansiyonlara geldiği yıllar. Türk yemeklerine alışkın değiller. Farklı mutfaklar istiyorlardı. O yüzden iyi iş yaptık. Kısa zamanda büyüdük. Ferit Bey bizi ortak yaptı, sonra kendisi bırakınca biz patron olduk.
Para aileden mi geldi?
- Hayır, ailem varlıklı değildi. Hayvancılık yapıyorlardı. Ben iyi para kazanıyordum. Bir de bu kadar ağır şartlar yoktu. İyi bir hizmet yap, iyi yemek yap, mekan nasıl olursa olsun kazanıyordunuz. O dönemde insanlar görselliğe önem vermiyordu. Şimdi restoran açmak için inanılmaz yatırımlar yapılıyor. Onlarla rekabet etmek için bir üstünde yatırım yapmanız lazım.
Çin malı ucuz derler bir de...
- Çin isteğe göre üretim yapıyor. Aynı üründen 3 mal koyuyor önünüze. Bu bir dolar, bu 10 dolar, bu 20 dolar diye. Kalitesiz malı var, ama çok kaliteli malı da var. Gözüm iyidir. Damak lezzetim de iyidir. Bir bakışta anlarım misafirlere ikram edilecek yemek olup olmadığını. Hiç pişirmedim ama mutfağa girsem lezzetli Çin yemeği yaparım. Ancak bence bu işi ustalarına bırakmalı. Herkes kendi işini yapmalı.
12 LİRALIK MENÜ HAZIRLADI
Dünyada en ucuz mutfakken Çin restoranları Türkiye'de neden bu kadar pahalı?
- Bizim fiyatlarımız aslında bir balık restoranı ile kıyaslanırsa, çok yüksek değil. Ödeyeceğiniz fatura yediğinize göre değişiyor ama ortalama kişi başı 100-150 lira. Kullandığımız malzeme çok kaliteli. Yurt dışındaki ucuz Çin lokantaları, fast food tarzında. Bizim de şu anda fast food tarzında paket ürünlerimiz var, fiyatları uygun. Çevredeki esnafa 12 liralık menüler yaptık. Çorba, börek, ana yemek, Çin çayı ile çok uygun fiyat.
Çin mutfağını kabul ettirmek kolay oldu mu ?
- Çok kolay değil tabii. Bodrum'da sanki daha kolay oldu. Şu anda müşterimizin yüzde 70'i yerli. Bodrum esnafı da geliyor. Belki Bursa'da Çin lokantası açsan Bursalı gidip yemez ama Bodrum'daki restorana geliyor. Eylül sonuna kadar rezervasyonsuz yer olmaz. İnsanlar Çin mutfağına önyargılı bakıyor. Esas sıkıntımız o. Çin mutfağı denince farklı şeylerin satıldığı yer olarak düşünülüyor. Ama bunu son birkaç yıldır aştık. Uygun menüler yapmayla belirli kitlelere ulaştık. Gençler daha meraklı suşiye, Çin yemeğine. Çoğunlukla 25-50 yaş arası geliyor.
Türk damak tadına göre mi oluşturdunuz menüyü?
- Biraz Türk damağına göre uygulama yapıyoruz. Aslında sadece woktaki pişirme süresi fark ediyor. Soslarda çok değişiklik yapmıyoruz. Avrupalı, Uzakdoğulu müşterimiz geldiği zaman ustamız muhatap oluyor. Ona göre uygulama yapıyoruz. Aslında Çin'de de bölge bölge fark ediyor yemekler. Pekin ile Şanghay'ın yemekleri farklı.
Türkler en fazla hangi yemeğinizi tercih ediyor?
- Pekin ördeğini, Çin böreğini. Çin salatasını. Bu işi bilen çok iyi yemek yiyor. Yurt dışında okumuş, daha önce Çin yemeği deneyimi olmuş devamlı müşterimiz var.
Ördekler Çin'den mi geliyor?
- Bir ara Çin'den getirmek istedik ama ithalatı yasak. Fransa'dan, Romanya'dan getirttik, bizim aşçı beğenmedi. Kenan Evren'e Çin ziyareti sırasında hediye edilen ördeklerden Türkiye'de üretim yapıldı. Manisa, Alaşehir tarafında üretim başlamış, yayılmış. Biz Balıkesir'den alıyoruz.
Aşçınız Çinli mi?
- Evet, Çinli. Şianlı. Önce Müslüman oldu, çok uğraştıktan sonra da Türk vatandaşı oldu. Janhua Al olan ismini de Abdullah olarak değiştirdi. İyi aşçılığının yanı sıra gerçekten karakter olarak da çok düzgün. Çinliler geçimsiz olur, çok da temiz olmazlar ama bu hem titiz hem de bizim adetlerimize uygun. Türkiye'ye ekonomist olarak gelen Jak da bizimle Çinli müşterilerimiz arasında köprü olmak için çalışıyor.
AİLESİ DE İZİNDEN İLERLİYOR
Çocuklarınız da sizin işinizi mi yapıyor?
- Oğlum Tolga, Bilkent'te okuyordu, okulu bıraktı. Bu işlerden uzak tutmuştum ama döndü dolaştı, baba mesleğine geldi. Bodrum Marina'daki restoranın başında. Eğitim konusunda sıkıntı yok ama diploma alsa iyi olurdu. Kızım Ekonomi Üniversitesi'nde psikoloji okuyor. Şu anda adliyede staj yapıyor. Akşamları restoranda yardımcı oluyor. Bodrum'daki 4 restoranda da hep aile var. 6 restoran vardı, 4'e indirdik.
Neden?
- Artık Bodrum da kaldırmıyor. Büyük oteller her şey dahil oldu. Müşteri çıkmıyor otelden. Aslında marinayı çok etkilemedi. Her şey dahil otellerden de bizi tavsiye ediyorlar bir Uzakdoğu mutfağı istendiği zaman. Çocuklar otel sahiplerine info veriyorlar. Müşteriler değişik bir yemek istediği zaman, otelden alıp, restorana götürüyorlar.
İzmir'de kaç Çin restoranı var?
- Artık 5-6 tane var ve olması da iyi. Rekabet, daha iyi olmaya zorluyor. Başka türlü bu iş büyümez.
Çin yemeği seviyor musunuz?
- Ben çok seviyorum. Farklı mutfakları denemeyi de çok severim ama Türk mutfağını da seviyorum. Burada menü, birkaç yılda bir yenileniyor. Aşçımız her yıl bir ay Çin'e gidiyor, hem tatil hem de Çin mutfağı ile ilgili çalışma yapıyor.
ÇİN'İN POTANSİYELİ VAR
Hedefiniz ne?
- Uzun yıllardır, en büyük hedefim, Çin'de Türk restoranı açmak. Yıllardır, burada Çinlilerin yemek kültürünü tanıttım. Bir Türk olarak Çin'e gidip, Türk mutfağını Çinlilere tanıtmak, sevdirmek istiyorum. Aşçımız ile birlikte Şian'da Türk restoranı açmak istiyorum. Çin'de çoğu evde mutfak yok. Hep dışarıda yemek yiyorlar. Şanghay'da gecede 7 milyon insan dışarıda yemek yiyormuş. Bir de özel catering hizmeti varmış. Siparişi veriyor, evine götürüyorsun siparişi. Çin'in nüfusu 1 milyar 500 bin. Bunun yüzde 20'si çok zengin olsa, 300 milyon insan yapar ki şimdi refah seviyesi çok yükseldi. Yani her şartta Çin'de iş yapılabilir. Bir başka hedefim de İzmirli'ye Çin mutfağını tanıtacak, sevdirecek, daha ucuz fiyatlı, fast food tarzında küçük restoranlar açmak. Salaş, ama temiz, daha seçili yemeklerin bulunduğu yerler açmak istiyorum.