Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan analizlere göre artan kuraklık tehlikesi su tasarrufuna yönelik tartışmaları tekrar gündeme getirdi. Üç büyük ilde gerileyen baraj doluluk oranları alarm çanlarının çalmasına neden oldu. Çevre konusundaki çalışmalarıyla da bilinen Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Karacan, alınacak önlemler ile kuraklık etkilerinin azaltılabileceğini belirtti, "Kuraklık için bir kriz yönetimi oluşturulmalıdır. Tarım ve endüstri sektörlerinin yanı sıra vatandaşların alacağı basit önlemler ile kuraklığın etkisi azaltılabilir" dedi. Türkiye'de son 53 yılın en kurak yazının yaşanması, barajlardaki doluluk oranlarının kritik seviyelere düşmesine yol açtı. Türkiye genelinde su akışlarının uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 30, geçen yıla göre ise yüzde 40 azalmış olması elektrik üreten barajlardan, sulama amaçlı su kullanımına kadar bir çok olumsuz etkiye neden oldu. İstanbul'a su sağlayan barajların doluluk oranının yüzde 19'lara gerilemesi kuraklık için alınacak önlemleri yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, Ankara'daki barajların doluluk oranının yüzde 34'e, İzmir'de ise yüzde 50'ye düşmesi, ayrıca İzmir'e içme suyu sağlayan Gördes Barajı'nın doluluk oranının yüzde 14'te kalması nedeniyle, su tasarrufu yapılması konusunda uyarıda bulundu.
ALTIN KURAL ARITMA SUYU
Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Karacan, önlemleri şu şekilde sıraladı. Suyu tekrar tekrar kullanmanın tasarrufta altın kural olduğunu belirten Karacan, "Suyun tekrar kullanımı atık su arıtma tesisleri ile mümkün. Endüstriyel kuruluşların tümünün bu kurala uyması gerekir. Belediyeler de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi park ve bahçe sulamalarında temiz su yerine arıtma suyu kullanmalı. Türkiye'de 3 binin üzerinde belediye mevcut. Ancak atık su arıtma tesisi olanlar yüzde 15'i geçmiyor" dedi. Öte yandan su damlatan muslukların ciddi su kayıplarına yol açtığını belirten Karacan, musluğunuz dakikada bir damla su sızdırması halinde yılda binlerce litre suyun boşa aktığına dikkat çekti.