Hemen herkesin ilk dileklerindendir, başını sokacak bir evinin olması... Çünkü
kiracılık zordur... Koca 30 gün sanki bir gün gibi geçiverir, kira ödeme vakti göz açıp kapayıncaya kadar kapıya dayanır. Ya kira artış dönemleri?.. O an gelmesin denirken, günler haftaları, haftalar ayları hızla kovalar. Bir bakarsın bu defa koskoca bir yıl geçmiş... Kiraya zamdan başka çare yoktur. Bol rakamlı enflasyon tarih olsa, maaşlara zam yapılmasa da nafiledir!
"Evden çık" sürprizi de her an ensededir. Oradan oraya taşınan eşyalarla birlikte ömürler de eskiyip tükenir!.. İşte bu yüzden kiracılık zordur, çilelidir. Maalesef şu da bir gerçek ki, İzmir'de yaşayanların yüzde
34'ü kiracı, yüzde 18.6'sı da bir yakınının evinde oturuyor. Lafın kısası,
her 2 kişiden birinin evi yok. Bu kentte onların ev sahibi olması da neredeyse imkansız gibi. Çünkü koskoca İzmir'de doğru düzgün arsa kalmadı, olanlar da ateş pahası. Ucuz arsa olmayınca da haliyle ucuz konut yapılamıyor. İnşaatın asgari metrekare maliyeti belli, konutun fiyatını asıl belirleyen arsa bedeli. İşte bu yüzden dar gelirliye
EVKA'lar ve Ege- Koop'un ismini aldığı, toplu konutta da çığır açtığı
Egekent'ler gibi projeler üretilemiyor. Sosyal dengenin sağlanması, kiralardaki ve ev fiyatlarındaki spekülatif artışların önüne geçilebilmesi için sosyal konut hamlelerine ihtiyaç var. Kiraya mahkum kalan yoksulu umutsuzluktan kurtaracak böylesine büyük inşaatlar, kent ekonomisinin canlanmasında da çarpan etkisi yapıyor, iktisadi hayata doping gibi geliyor. Sürekli göç alan bir şehirde çarpık yapılaşmaya set çektiği de bir hakikat.
YENİ ARSALAR ÜRETİLMELİ
Yani işin sosyal, ekonomik ve kentsel boyutları bulunuyor. Böylesine önem taşıyan, ne kadar ihtiyaç olduğu tartışma götürmeyen bu konuda
TOKİ ve belediyeler başta olmak üzere ilgili tüm kurumlara görev düşüyor. Doğup büyüdüğü İzmir'de 30 yılda 100 bini aşkın kişiyi ev sahibi yapan Ege-Koop'un Ankara'da bir projeye başlaması üzerine bunları yazma ihtiyacı hissettim.
Ege-Koop ve Ankara için hayırlı olsun, bir İzmir markasının Başkent'te böyle bir projeye başlaması sevindirici, Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti açısından ise düşündürücü. Menderes, Torbalı, Menemen gibi gelişme sahalarında yeni arsalar üretilerek bu gidişe dur denebilir. Ev sahibi olma hayali yerini ümitsizliğe bırakan dar gelirliler de kaderlerine terk edilmemiş olur.