Beni tanıyanlar bilir, vefasız olmaktansa hiçbir şey olamamayı tercih eden biriyimdir. Allah bana vefasızlığı nasip etmesin, aksini kendime utanç vesilesi kabul ederim. Kadir kıymet bilmek, hatırşinaslık bu kadar önemli benim için şu 3 günlük yalan dünyada. Vefayı kılavuz çizgisi edinmiş biri olarak, topluma mal olmuş insanların yaşarken de saygıyla anılması, bunun için Hakk'ın rahmetine kavuşmalarının beklenmemesi gerektiğini hep savunmuşumdur. Gönüllerde silinmez yer etmiş, genel kabul görmüş örnek kişilerin isimlerinin sokaklarda yaşatılmasını da destekledim, alkışladım.
Ne acı ki bu işin de suyu çıktı, vefa tabelaları yaz-boz tahtasına çevrildi! İzmir'de Narlıdere Belediyesi'nin son kararı bunun ibretlik bir örneği olarak tarihe geçti.
LAYIK GÖREN DE ÇIKARAN DA AYNI
Türk Halk Müziği sanatçısı Yavuz Bingöl'ün ilçede bir sokağa verilen ismi 13 yıl sonra söküldü. Layık gören de aynı belediyeydi, çıkarıp atan da aynı belediye. Oysa alınan bazı kararlar anayasanın değişmez maddeleri kabilindendir, ne zaman eskitebilmelidir onları ne de değişen koşullar. İsim verme meselesi de öyle...
Dün verdim, bugün alıyorum demekle olmaz. Ya geçmişte yanlış yapmışsındır, ya da şimdi. Yavuz Bingöl'ün sarf ettiği sözlerini, ana yüreğine dokunan o çıkışını asla doğru bulmayan biri olarak; isminin alelacele sökülmesini ve adeta rövanş alırcasına o sokağa başka ad takılmasını da doğru bulmuyorum.
Narlıdere Belediyesi, Yavuz Bingöl'ü cezalandırarak Berkin Elvan'ın adını ölümsüzleştirmeseydi keşke. İki yanlıştan bir doğru çıkmadı kısacası! İsim verme uygulamasının düşündürücü bir örneği olan bu vakadan sonra, dilerim ki belediyeler ve ilgili kurumlar o tabelalara tükenmez kalemle yazmaları gerektiğinin idraki içinde hareket ederler.
VEFANIN ÖNEMİ
Yoksa Narlıdere Belediyesi gibi işte böyle kendi kendileriyle çelişirler ve "sanatçı duruşu değişti" türünden açıklamaları bile yapılan yanlışların üstünü örtmeye yetmez. Özet olarak...
İsmi yaşatılmaya değer kişilerin adlarını hayattayken de yaşatarak onları onurlandıralım ve vefanın önemini topluma hissettirelim. Ancak bu kararların popülist yaklaşımlarla, aceleyle, siyasi mülahazalarla ve rövanşist duygularla alınmaması gerektiğini de unutmayalım. İyilikleriniz ve vefanız daim olsun...