Muhalefet yapıcı olmalı, yıkıcı değil. Amaç halka hizmet etmekse, muhalefet sıralarındayken bile siyasetin dili ve tarzı sadece hizmeti şiar edinmeli. Kör ve sağır siyasete heba edilmemeli halkın umutları ve verdiği oylar. İşte bu minvalde
Bilal Doğan'ın muhalefet tarzını önemsiyor ve örnek gösteriyorum. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde
AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ne üye seçilen, ardından partinin grup başkanvekilliğine getirilen Doğan,
muhalefet dersi veriyor. Eleştirileriyl
e Büyükşehir yönetimini zorluyor, onun çıkışlarıyla tansiyon zaman zaman yükseliyor belki ama
kazanan Türkiye'nin 3'üncü büyük şehri oluyor. Çünkü Bilal Doğan nerede sorun ya da eksiklik varsa tam da oraya işaret ediyor, kısacası yaraya merhem sürüyor.
Ulaşımdan temizliğe, Körfez'in kokusundan zamlara İzmirlinin acil çözüm beklediği, sokakta konuşulan her ne varsa meclis gündemine taşıyıp, arzuhali adresine elden teslim ediyor. Büyükşehir Belediye Meclisi böyle etkin bir muhalefetle tanıştığı için mutluyum.
AMAÇ BÖYLE HASIL OLUR
Bilal Doğan'ın eleştirilerinin ve önerilerinin, belediye hizmetlerinde amacın hasıl olmasını sağladığına inananlardanım. Muhalefetin nasıl yapılması gerektiğini gösteren Doğan,
aslında beni şaşırtmadı. Neredeyse 20 yıldır tanırım, merkez sağ geleneğinden gelir. İzmir'in efsane bakanlarından Işılay Saygın'ın rahle-i tedrisinden geçmiştir kendisi.
Tıpkı Işılay Saygın gibi o da halk için siyasetin halkın içinde yapılması gerektiği bilinciyle hareket eder. Anavatan Partisi İl Başkanlığı yaptığı dönemde de halkın hep arasındaydı, AK Parti'de bir dönem il başkan yardımcılığı yaparken de.
Hatta hiçbir siyasi görevi olmadığı zaman da sokaktan kopmadı, kimin ne isteği ya da sıkıntısı varsa ilk elden öğrenip yardımcı olmaya çalıştı. Grup Başkanvekili olarak da aynı Bilal Doğan'ı görüyoruz 9 aydır. Halkın diliyle halkın derdine tercüman olan Doğan'ın etkili ve yapıcı muhalefetini işte bu yüzden İzmir için bir şans olarak görüyorum ve
örnek gösteriyorum. Unutmayalım... Güçlü muhalefet daha iyi hizmete vesile olur, daha önce dediğim gibi amaç böyle hasıl olur. Zaten amaç, üzüm yemek, kamu kaynaklarının yerinde ve etkin kullanılmasını sağlamak değil mi? O nedenle Bilal Doğan'a bir
İzmirli olarak teşekkür ediyorum, onun muhalefet tarzının köklü bir geleneğe dönüşmesini diliyorum...