Hani bazı sözler vardır, taşı gediğine koyarcasına... Bir de dost acı söyler ya...
Ahmet Nazif Zorlu'nun İzmir'e ve İzmirli'ye dair dedikleri tam da böyle oldu. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir Ticaret Odası'nın ilkini verdiği
Türkiye Ekonomisine Katkı Ödülü'nü alırken, az konuştu ama çok şey anlattı.
"50 yıl önce Türkiye'nin en büyük sanayisi buradaydı. Niye bugün yok? İTO üyesi arkadaşlar bana İzmir'e yatırıp yapmamı istiyor. İzmirli işadamı başkalarına buraya gel yatırım yap diyorsa, önce kendileri yapacak" demişti altı üstü. Başkasının kapısını çalmadan önce
'Bu kente acaba biz İzmirliler ne yapıyoruz' diye özeleştiri yapın, kendinize ayna tutun' idi meali.
MESAJ YERİNE ULAŞMALI
Zor sözlerdi, taş gibi ağırdı.
"İzmir neden kan kaybediyor" sorusunun özlü bir yanıtıydı aynı zamanda. Uçup gitmemeli ya da havada kalmamalı, üzerinde düşünülmeli. Bir şehir sakinleriyle kalkınır, yaşayanlarıyla yaşar. İzmir'i daha önce sanayide şaha kaldıran İzmirlilerden başkası değildi. Ne olduysa o ruh yok olup gitti, geriye ise hayalet fabrikalar, anılar kaldı.
"Teşvikte adaletsizlik yapıldı" gibi nedenlerin ardına saklanmadan, teşvikin burada da olması için gereken adımları atmayı da ihmal etmeden birşeyler yapılmalı. Zorlu'nun dediği gibi bu kente önce yaşayanları sahip çıkmalı. Üzülerek söylemek lazım ki, İzmirli son dönemde yatırım yapan değil, aksine yatırımları engelleyen olmayı tercih etti. Ahmet Nazif Zorlu aynı törende sarf ettiği diğer sözleriyle de bunun mesajını iletti,
İzmirli'ye şapkasını önüne koyup düşünmeye davet etti.
HAVA ZEHİR GİBİ
24 Aralık Çarşamba. Karşıyaka, Girne Caddesi. Akşam saatleri. Göz gözü görmüyor, havadaki kömür kokusu genzi yakıyor. Abartısız
zehir soluyor çoluk çocuk herkes! O gün, o saatteki hava kirliliği ölçümlerinin sonuçları nasıldı, doğrusu merak ediyorum. Gerçi puslu manzara her şeyi anlatmaya yetiyordu, zehir gibiydi. İzmir'i esir alan, kentin üzerine kabus gibi çöken kirlilik, halk sağlığını tehdit ediyor. Doktorlara göre bu havalar
hepimizi mahvediyor, insanı zamanla nefessiz bırakarak ölüme sürükleyen
kronik akciğer hastalıklarına yol açıyor. Bize de yazmak ve uyarmak düşüyor. İzmir'i bu havadan ve ayıptan kurtarın lütfen!
'İmdat' demeye az kaldı!..