Reha Kapsal mı, Levent Eriş mi derken, Altaylı yöneticiler önceki gün, takımın yeni direktörünün Yalçın Koşukavak olacağını, genç teknik adamla anlaşmaya vardıklarını duyurdular. Ramazan Torunoğlu, Mesut Toros ve Serhat Güller'in ardından bu sezonun dördüncü hocası Yalçın Koşukavak olmuştu. Daha sezon bitmeden bu kadar teknik adam eskitmek, kulübü yönetenlerin basiretsizliğine delalet etse de bu yalnızca Altay'a mahsus bir durum değildi neticede. Bir şekilde sezonun geri kalanı için yol haritası öyle ya da böyle çizilmiş, belirsizlik sona ermişti. "Mişti" diyorum, çünkü öyle gelişmeler oldu ki bunların üzerinden rahatlıkla onlarca teori üretilebilir.
Zira "anlaştık" denilen teknik direktör, takımla Ankara deplasmanına gitmedi, İzmir'de kaldı. "Eh olabilir işlemleri yetişmedi ve gelecek hafta işbaşı yapacak" denilebilir ama Altay yönetimi bu konuda resmi bir açıklamada yaparak, kamuoyunu bilgilendirmeye gerek duymadı. Edindiğim bilgiye göre, Başkan Aslan Savaşan, yönetim kurulu üyelerinin basın mensuplarına beyanat vermesini istemiyor. Buna karşılık kendisi de muhabir arkadaşların telefonlarına çıkmamayı tercih ediyor. Kulübün kamuoyunu gelişmelerden haberdar edecek bir iletişim birimi de yok bildiğim kadarıyla. Varsa da işlevini yerine getirmediği ortada. Bu veriler, sağlıklı bir iletişime pek de gerek duyulmadığını gösteriyor. Oysa, kurumların şeffaflık prensibi gözetilerek yönetildiği bir çağdayız artık. İletişim sağlıklı olmayınca, devreye söylentiler giriyor. "
Anlaştık" denilen Yalçın Koşukavak konusunda hala çekincelerin bulunduğu, bunun yanı sıra Reha Kapsal'ın da Ankara'ya gittiği ve takımla aynı otelde bulunduğu iddia ediliyor. Ancak resmi iletişim kanalları kapalı olduğu için, muhabir arkadaşlarımızın kulübe hayli yakın kaynaklardan elde ettiği bu bilgiler ne teyit edilebiliyor, ne de yalanlanabiliyor. Tüm bu olup bitenler doğru mudur değil midir, Sayın Başkanın çıkıp samimi biçimde kamuoyuna açıklamasında, kulübün prestijine daha fazla zarar vermemek açısından fayda var.