AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Abdurrahim Şenocak, Egeli Sabah'ı ziyaret etti. Paralel Yapı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Şenocak, emniyetteki paralel yapılanma yüzde 38, yargıda ise yüzde 40 olduğuna dikkat çekerek, "İzmir ile ilgili çalışmalar yürütülüyor ancak tatmin edici bulmuyorum. Daha çok inisiyatif alması gerekenlerin gündeminde Paralel Yapı yok. İzmir'de 'Paralel Yapı'nın üzerine daha fazla gidilmeli. Yapı şu anda kendini gizleme politikası izliyor. Kendilerini gizlemek için gerekirse cemaat aleyhine bile konuşuyorlar" dedi. Paralel Yapı'nın hem yargıdan kaçtığını hem de tazminat davaları açarak Türk yargısından adalet istediğini ifade eden Şenocak, yıllardır dini bir cemaat olarak bilinen veya öyle sunulan bu yapının gerçekte ne yaptığını tüm kamuoyu gördüğünü vurguladı, "Aslında Gülen cemaatinin çalışma stratejisi son derece basit: Önce hedef belirleniyor ve medyadaki güçlerini devreye sokuyorlar. Sonra da emniyet ve yargıdaki elemanlarıyla hedeflerindeki isimleri ya etkisizleştiriyorlar ya da cezaevine gönderiyorlar. Ancak şimdi oyun bozuldu ve devlet tarafından suçüstü yakalanıp mahkemeye çıkartılıyorlar. Gülen cemaati, diğer cemaatlerden farklı bir yapılanmaya sahip olduğu gibi aynı zamanda farklı yöntemler ve stratejiler uyguluyor. Diğer dini grup ve cemaatleri birer sivil toplum kurumu olarak değerlendirmek mümkünken, Gülenciler din maskesi altında devleti ele geçirmeye çalışan gizli bir örgütlenme olarak görülmelidir" diye konuştu.
ARTIK İPLERİ ÇEKİLDİ
Bu yapılanmanın, hedefine ulaşmak için yasadışı ve din dışı yöntemler olan dinlemeler, gizli video kayıtları, fişlemeler, şantaj ve tehditler kullandıklarını belirten AK Partili Abdurrahim Şenocak, şöyle devam etti; "Peki bu yöntemleri kime karşı kullanıyorlar? Cevap son derece basit. Kendilerine tehdit olarak gördükleri herkese. Bunların örneklerini hepimiz gördük. İşlerini görmeyen veya kendilerine biat etmeyen bürokratlar, ahlakdışı yöntemlerle görüntüleniyor ve tehdit ediliyor. Kendilerine himmet adı altında bağış yapmayan işadamları, tehdit edilip işyerleri bürokrasideki paralel unsurlar tarafından baskı altında tutuluyor. Bu yapı, ülkeyi nerdeyse bir korku imparatorluğuna dönüştürmek üzereydi. Şükür ki, siyasal akıl ve kurumlarımız, ülkemizin geleceğini ipotek altına alan Paralel Yapı'lanmanın farkına vardı ve iplerini çekti."
SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI
Başkanlık
Sistemi yönetim geleneğimize yabancı olmadığını söyleyen Şenocak, "Çözüm süreci, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan sıfatıyla 2005'te Diyarbakır'da yaptığı tarihi konuşmayla başlamıştı. Hükümetimiz, her türlü riski göze alarak bu süreci nihayete erdirme azim ve kararlılığını göstermiştir. Hayal gerçek oldu ve bugün artık silahların bırakılması noktasına geldik. Nitekim Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İç İşleri Bakanı Efkan Ala, HDP heyetiyle birlikte kameralar önünde silahsızlanma çağrısını açıklayarak, süreçte sona doğru yaklaştığımızı ilan ettiler" dedi.