Futbol tatilde olsa da, transfer haberleri manşetlerden inmiyor. Süper Lig kulüplerindeki hareketlilik ne denli heyecan verse de İzmir ve Ege'de özellikle küme düşen takımlarımız hala bu düşüşün şokunu yaşıyorlar.
Bucaspor, Altay ve Manisaspor bunun en canlı örnekleri.
Bucaspor'da bitmeyen bir eleştiri bombardımanı ile iş yapmak yerine havanda su dövüyorlar. Altay'da durum farklı. Yeni bir yönetim geldi ama transfer yasağını kaldıramadıkları için bırakın yerinde saymayı geri geri gidiyorlar. Gelecek vaad eden gençler yuvadan uçtuğu gibi,
Turgut Uçar hoca da pes etti. Altay gibi marka olmuş bir kulübün bunları yaşaması
hem düşündürücü hem de çok üzücü. Düşme şokunu en fazla hisseden takım ise bana göre Manisaspor oldu. Hala bunun etkisini yaşadıklarından gelecek sezon adına planlama yapmakta bile zorlanıyorlar. Açıkçası Süper Lig'den düştükten sonra
iki yakaları bir araya gelmedi desek yalan söylemiş olmayız. Küme düşmekten son anda kurtulan Denizlispor'da ise yıllardır peş peşe gelen zamansız kongrelerle zaman yitirildiği gibi, eski ve yeni yöneticilerin aralarında yaşadıkları söz düellosu yetti gari.
"Hadi gari" diye diye dilimizde tüy bitti, duyan olmadı
"yetti gari" diyelim bu komediye son versinler. Özetle ağız birliği etmişçesine sanki
"kaybolan yıllar" isimli bir senaryoyu oynuyor bu takımlar. Ve ne acıdır ki her kaybettikleri yıl, daha da geriye gidiyorlar. Asıl üzücü olan da bu zaten.