İran ile Çin, Fransa, Almanya, Rusya, Britanya ve ABD arasında neredeyse 12 yıla varan görüşmelerin sonucu, önceki gün bir anlaşmayla sonuçlandı. Bu anlaşma Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İran üzerine koyduğu, ticaret, teknoloji, finans, enerji ve nükleer programlar üstündeki tüm müeyyideleri de kaldırdı.
HACİM ARTACAK
Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir, nükleer konusu ile ilgili tartışmaları bir kenara bırakırsak, anlaşmanın ticari boyutunun İran için olduğu kadar Türkiye ve Ege Bölgesi için de önemli olduğunu belirterek, "Anlaşmaların sonucu olarak Türkiye'nin İran ile var olan 15 milyar dolarlardaki ticaret hacminin 35 milyar dolarlara çıkması oldukça kolay bir hedef olarak karşımızda duruyor. Aslında, Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler, hep devam edegeldi. Ancak ticaret hacminin son yıllarda düştüğünü görüyoruz. Örneğin 2012 yılındaki 21,9 milyar dolarlık ticaret hacmi, 2013'de 14,6 milyar dolara gerilerken 2014'de de 15 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Anlaşma ile İran ve Türkiye arasındaki bankalar arasında nakit akışı da şeffaf bir şekilde sağlanmış olacak. Hepsinden önemlisi, Türk lirası kullanılarak yapılan Türk petrol ithalatının 105 bin varilden, 140 bin varillere ulaşacağı beklentisi, Türkiye ekonomisindeki cari açığı olumlu etkileyecektir. İran'ın Türkiye'ye petrol satarak elde ettiği gelirinin de Türkiye'den yapacağı ithalatı arttıracağı malum" diye konuştu. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ise uygulanan ambargoların kalkması ile birlikte 2014 yılında Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı 10. ülke olan İran'a ihracatın önemli ölçüde artmasını beklediklerini kaydetti. Ünlütürk, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak, sonbaharda İran'a yönelik bir "Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonu" hazırlığı içinde olduklarını bildirdi.