Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün Egeli Sabah'a özel açıklamalarda bulundu. Rektörlükte ikinci döneminin son yılına giren Füzün, 9-10- 11 Eylül tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kapılarını açacak olan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ve SGK'dan aldıkları düşük pay nedeniyle üniversite hastanelerinin ayakta kalma savaşını değerlendirdi. İBG'nin Türkiye'ye yön verecek, ışık tutacak ve gelir sağlayacak bir yatırım olduğunu vurgulayan Füzün, "2023'de ürünlerini almaya başlayacağız. Şimdi bile almaya başladık. Türkiye'de nasıl söz ettiriyorsa 2023'te dünyada da kendisinden söz ettirecek. Öncelik hedefe yönelik tedavi olacak ama tabi aşılar var, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili ve organ nakilleri ile çalışmalar olacak, ama esas ana tedavi kanser üzerindeki hedefe yönelik olacak" dedi. DEÜ bünyesinde kurulan ve Türkiye'nin sağlık alanındaki en büyük Ar-Ge yatırımı olan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'nin Türkiye'ye ışık tutacağını belirten Rektör Füzün, "Bugün tedavi giderleri çok yüksek. Kanser tedavisine harcanan ilaçlar çok yüksek pay alıyor. Buna rağmen direk kanser hücresini vuracak bir ilaç yok. Ufak ufak çalışmalar var. Ama bu konuda atılacak bir adım çığır açacak demektir. Öncelik hedefe yönelik tedavi olacak ama tabi aşılar var, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili çalışmalar, organ nakilleri ile çalışmalar olacak, esas ana tedavi kanser üzerindeki hedefe yönelik tedavi olacak. Muhtemelen de bir süre sonra Kalkınma Bakanlığı bu merkezi kendi bünyesinde yürütecek. Önemli olan DEÜ'nün adı değil, Türkiye'nin adı. Çünkü gelir ve gideri yüksek olan bir yer. 23 bin metrekare, donanımı, personel masrafı elektriği ok yüksek devletin kendi bünyesine alması çok normal" ifadelerinde bulundu. DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin borçları nedeniyle bir kısım tedavileri yapmayalım diyerek borcun büyümesinin önüne geçtiklerini vurgulayan Füzün, "Bu çok acı ama ilerleyen dönemde birçok hizmetimiz daha duracak. En az 250-300 hemşire açığımız var" dedi.