AK Parti İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, kentteki altyapı sorunlarının her yağmurda bir kez daha gün yüzüne çıktığına dikkat çekerek, İzmirlilerin artık sürekli mazeret üreten bir yerel yönetim anlayışından bıktığını söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun iki günlük İzmir ziyaretinin ardından mini mitinglerde moral depolayan Binali Yıldırım seçim çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Bucaspor ile Büyükçekmece Tepecikspor arasındaki maçı izleyen Yıldırım, Bucaspor yönetimi ile görüşerek başarılar diledi. Binali Yıldırım katıldığı bir televizyon programında çocukken söyledikleri "Yağmur yağıyor, seller akıyor, Arap kızı camdan bakıyor" şarkısının artık İzmir'de "Yağmur yağıyor, seller akıyor, belediye başkanı camdan bakıyor" şeklinde değiştiğini kaydetti. Yağmur sonrası ortaya çıkan manzaraların İzmir'in altyapı eksikliğinden kaynaklandığını dile getiren Binali Yıldırım, "Ben İzmir belediye başkanlığına 2014'de aday oldum, İzmir'de 15 seneden beri CHP iktidarda. Ben kazansaydım belki bunda benim de sorumluluğum olurdu" dedi.
DAHA VAHİM OLURDU
İzmir'in AK Parti iktidarı döneminde yeterince destek görmediği yönündeki suçlamalara cevap veren Yıldırım "Bunun üzerine saatlerce konuşulur amla sele faydası yok. Ben milletvekilliği yaptığım süre boyunca İzmir'e doya doya hizmet ettim. Benim yaptığım hizmetler olmasa çok daha vahim manzaralarla karşılaşabilirdiniz. Çevre yolu, Konak Tüneli, bölünmüş yollar, İZBAN, devam eden otoyollar olmasaydı şu an şehrin trafiği felçti. Bunun üzerinde çok konuşulur ama bunun sel baskınına, yaşanan sorunlara faydası yoktur. Lafla, mazeretle bu iş olmaz. İnsanlar mazeret istemiyor, çözüm istiyor. AK Parti olarak 13 yıl görev yaptık hep çözümün parçası olduk. Mazeret de üretmedik. Her olana bir mazeret üretebilirsiniz. Ama insanlar mazeret üretmenizi istemiyor, çözüm istiyor" diye konuştu.
PARAM ÇOK DİYE ÖVÜNME
Yıldırım, yerel yönetimlerle, merkezi yönetimin yapacağı işlerin ayrı olduğuna dikkati çekerek, "Ankara, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Bursa'ya hangi bütçe gidiyorsa, buraya da o bütçeler geliyor. Oradaki insanlar değişimi görüyor. Buradaki değişim daha yavaş. Eğer bir belediye borcum yok param çok diyorsa, bu bana göre övünme meselesi değil. Parayı hizmete dönüştürmesi lazım. Borçlanmaktan da korkmaması lazım. Önemli olan o borçların hangi alanlara ne şekilde harcandığıdır, verimliliğidir" diye konuştu. HDP Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Biz bu vatanın teröristi değil sahibiyiz" sözüne karşılık Yıldırım "HDP, terör örgütü PKK'ya çıksın 'PKK kanlı bir terör örgütüdür lanetliyorum' desin, tebrik etmekle kalmayacağım alnından öpeceğim. Seçimden önce buna benzer şeyler söyleyip emanet oyları aldı. Şimdi emanet oylara bile sahip çıkmıyor. O bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizin bu ülkenin asli sahibi olduğunu biliyoruz. Biz bölgedeki baskıyı kaldırmasak HDP siyaset bile yapamazdı" dedi. Türk futbol takımlarının Avrupa'da oynadığı müsabakalarda, o takımın taraftarı olmasa bile bütün Türkler tarafından desteklenmesini örnek gösteren Yıldırım, "Takımlarımızı bir tarafa bırakacağız, ülkenin geleceği, güçlü Türkiye için etrafımızda oynanan oyunlara net bir duruş göstermemiz lazım. Türkiye'yi güçlü bir iktidarla buluşturmamız lazım. Kararı millet verecek. Tek başına iktidarda istikrar var" diye konuştu. Binali Yıldırım geçirdiği kaza sonucunda yaralanan eski devlet bakanı Ekrem Pakdemirli'yi de hastanede ziyaret ederek, acil şifa diledi.