Gereksiz ve zamansız bir kongre sorunu yetmezmiş gibi, hafta arası da silinen 3 puanın moralsizliği ile oynuyordu Denizlispor. Bu nedenle, ligin liderine karşı zor bir maç önlerinde duruyordu. İlk düdükle birlikte orta alandaki kıyasıya mücadeleye rağmen kale önlerinde, "
acemiler mangasını" andırıyordu iki takımın forvetleri. Böyle olunca, kalitesiz, pozisyonsuz ve heyecansız bir ilk yarı kaldı akıllarda. Kalitesiz ve temposuz bir ikinci yarı başlangıcına rağmen baş döndüren bir pas trafiğini golle bitiren adam oluyordu Recep Niyaz. Bitime 20 dakika kalmış ve büyük bir avantajı avucunun içine almıştı artık Denizlispor. Ne var ki 75'te aynı güzellikteki bir golle beraberliğe yakalandılar. Hesapta olmayan bu gol sonrası, 3 puanın ikisi uçup gitmişti ama çok değerli bir tek puan da ceplerinde duruyordu. Son düdük çaldığında bunca
kargaşa ortamına rağmen altın değerinde bir puanları vardı. Belki kazanamamışlardı ama kaybetmeme adına müthiş bir isyanla, bulundukları
ortama kafa tutmuşlardı. Kaderlerine meydan okumanın saha içi versiyonuydu oynadıkları. Anlayan, anlamıştır.