Play off oynayabilme ihtimali, kalan haftalarda şimdiye kadar göremediğimiz bir galibiyet serisi yakalamasına ve aynı uğurda savaşan bilmem kaç rakibinin puanları çarçur etmesine kalmış Göztepe bir yanda...
Şampiyon olacağım derken son sıraya demir atmış, artık ligde kalma ihtimali titrek bir mum alevinden daha zayıf Karşıyaka öteki tarafta...
Derbi heyecanının, ezeli rakibini alt etme hazzının bu kırık tabloyu bir günlüğüne de olsa unutturacağını biliyordum.
Normali de bu olmalı.
Ama gördük ki "
derbiyi kazan günü, hatta sezonu kurtar" ucuzluğu
iliklere işlemiş...
Rakibin gardı zaten düşmüşken, zaten kaleye gelme mecali kalmamışken ve zaten 1-0 öndeyken atılan penaltı golü sonrası sözde duygu patlamasıyla çılgınca tribünlere koşup, kart göreceğini bile bile formasını çıkaran...
Maç bittikten sonra meslektaşları takımlarının küme düşmesinin üzüntüsünü yaşarken, orta sahaya bayrak diken "profesyoneller..." "Sezon başında belirlenen hedefe ulaşamasak bile taraftarın gözünde sempatik olalım" diye mi bütün bunlar?
Sen, o orta sahaya bayrak diken kardeşim. Bilmiyor musun bu yaptığının tribünlerde yol açacağı öfkeyi?
Bir kıvılcımın büyük bir yangına sebep olabileceği gergin atmosferin farkında değil misin?
"Rakibe saygı" diye bir kavramdan hiç mi haberin olmadı?
İlk yarıda Karşıyaka Göztepe'yi yenmişti...
Şimdi Göztepe, Karşıyaka'yı...
Sonuç?
Yazarken birkaç saniye sürüyor ama Karşıyaka küme düştü!
Umarım yanılırım ama Göztepe de play off bile oynayamadan sezonu bitirecek.
Ve gelecek sezon Karşıyaka-Göztepe derbisi olmayacak artık.
Bu kadar patırtıya değdi mi gerçekten!