Ayşe Begüm Onbaşı, daha 15 yaşında olmasına rağmen aerobik cimnastikte sayısız başarılarını dünya şampiyonluğu ile taçlandırdı. Akhisar'da mütevazi bir hayat yaşayan milli sporcunun en büyük sevgi ve motivasyon kaynağı, ailesi.. Geçimini pazarda tekstil ürünleri satarak sağlayan Onbaşı ailesinin göz bebeği Ayşe Begüm, sporu bir yaşam biçimi olarak görüyor. Aerobik cimnastikte harika işler başaran, sohbetimizde bile yerinde duramayan şampiyonu yakından tanıdık...
Cimnastik ile ne zaman tanıştın?
- Akhisar'da yaşıyoruz. 7 yaşında arkadaşlarımın da olduğu belediyenin cimnastik kursuna katıldım. Daha sonra babam, Manisa'da daha profesyonel eğitim almam sağladı. Haftanın 4-5 günü babam Akhisar'dan Manisa'ya antrenmanlara getirip götürdü. Her gün 100 kilometre yol yapıyoruz. Manisa'ya gittiğimde daha profesyonel bir ortam ile karşılaştım. Manisa Büyükşehir Belediyesi sporcusuyum. 8 yaşından beri yarışmalara katılıyorum.
Başarılarını Dünya Şampiyonu olarak ile taçlandırdın. Bu nasıl bir duygu?
- Bunun bir tarifi yok sanırım. Çok mutluyum. Çıtayı her zaman yukarıda tuttum, bundan sonra da devam edecek.
Peki bu başarıyı nasıl yakaladın? Bir sırrı var mı?
- Benim altın madalyam, ailem. Onların fedakarlıklarını her an yaşıyorum. Haftanın hemen hemen her günü gelip antrenman yapıyorum. Günde 4-5 saat çalışıyorum. Fakat bu iş antrenmanlarla bitmiyor. Yeme içmeden, sosyal hayata, kondisyondan teknik çalışmalara kadar kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Muhteşem bir aileye, işini çok iyi bilen hocalara ve takım arkadaşlarına sahibim. Bunların büyük etkisi oldu.
Bundan sonraki hedefin nedir?
- Çok güzel bir başarı elde ettik. Katıldığımız her organizasyonda bayrağımızı dalgalandırıp, İstiklal Marşımızı okutmak istiyorum. 2020 Olimpiyatları'nda ülkemi temsil etmek ve olimpiyat madalyası ile dönmek istiyorum.
CUMHURBAŞKANI ARADI
Cumhurbaşkanımız da sizi tebrik etti. O anları anlatır mısın?
- Bayramın ikinci günüydü. İlk Gürkan (Er) hocamız konuştu. Benim hakkında bilgi aldı. Sonra ben telefonu aldım, çok heyecanlıydım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tebrik etti ve başarılarımın devamını diledi. Bu duyguyu anlatmak mümkün değil. Parayla satın alamayacağımız bir histi. Bu benim için unutamayacağım büyük bir onurdu.
"Altın kız", "Madalya Canavarı" lakabın var bildiğim kadarıyla. Şu an kaç madalyan var?
- Toplam 69 madalyam var. Çalışmalarımı sürdürerek ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum.
MANİSA'NIN 'ALTIN' ÇOCUKLARI
Manisa'da
Aerobik Cimnastik Milli Takımımızda görev alan sporcular Ayşe Begüm Onbaşı gibi, Deniz Şahin (15) ve Mehmet Ercoş (16) katıldıkları her turnuvada antrenörleri Gürkan Er'in de katkısıyla madalya avcısı oldular. Büyükşehir'in aynı zamanda Manisa Spil Gençlik ve Spor Kulübü'nün milli sporcuları Ayşe, Mehmet ve Deniz'den oluşan Trio Milli Takımı, Güney Kore'deki şampiyonada gümüş madalya kazanarak büyük başarıya imza atmışlardı. Ülkemizi 3. sıraya yükselten ve yakından tanıma şansı bulduğumuz bu genç yürekler, daha birçok ulusal ve uluslararası platformda İstiklal Marşı'mızı okutmak istiyor.
HEDEFLERİ İSTİKRAR VE OLİMPİYAT
Ülkemizi gururlandıran milli sporcularımızdan Deniz Şahin, Ayşe Begüm ve Mehmet Ercoş ile 7 senedir birlikte çalışıyor. Beden öğretmeninin tavsiyesi üzerine 8 yaşında cimnastik ile tanışan Halil Kale Fen Lisesi öğrencisi Deniz Şahin, her zaman daha iyisini yapmak için çalıştığını söylüyor. Azim ve hırsla bu başarıyı yakaladıklarını söyleyen Deniz Şahin, "Yaptığımız spor çok fedekarlık istiyor. Biz de bunun bilincini bilirek hareket ediyoruz. Bu başarıları istikrarlı bir şekilde korumak istiyoruz" diyor. Bir diğer milli gururumuz Mehmet Ercoş ise Manisa Özel Türk Koleji'nde okuyor. Hareketli bir çocukluk dönemi yaşayan milli sporcu, 4 yaşındayken cimnnastik ile tanışıyor ve başarılarıyla ailesinin gurur kaynağı oluyor. Mehmet, aerobik cimnastiğin olimpik branş olarak açılmasıyla olimpiyatlarda İstiklal Marşı'mızı okutmak istiyor.
ANTRENÖR GÜRKAN ER, KÖMÜR DEPOSUNDAN 'ŞAMPİYON' ÇIKARDI
Hiç kuşkusuz başarıya giden yolda Milli Cimnastik Takımı Antrenörü Gürkan Er, bu altın takımın yetişmesinde en büyük rolü oynayan kişi. Manisa merkezdeki eskiden kömürlük deposunu olan yeri tırnakları ile kazıyarak Manisa Spil Cimnastik Kulübü'ne çeviren Gürkan Er, Emire Özkan ve Yasin Talay ile antrenörlük yapıp pek çok çocuğun başarılı bir sporcu olması için çalışıyor. Kıbrıs Lefkoşa'da doğup büyüyen, hayatını spora adayıp ülkemize sayısız madalyalar kazandıran ve aynı zamanda Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksek Okulu'nda öğretim üyesi olan Gürkan Er ile başarıların arka planda kalan konularını konuştuk...
Bu gençleri nasıl hazırlıyorsunuz?
- Bizim sporcu, aile ve eğitici çalıştırıcı üçgenimiz var. Bu kapsamda 7/24 azimle çalışıyoruz. Sporcularımız hakkında birçok konuda hem ekibimizle hem ailelerle toplantılar yapıyoruz. İyi bir ekip ruhu ortaya koyuyoruz. Neyi, ne zaman ve nasıl tüketeceklerini öğretiyoruz. Bakışarak anlaşıyoruz. Bizde iki farklı göz vardır. Biri yapan göz biri bakan göz. Onlar yapan biz bakan taraftayız. Ne yaptıklarını görmelerini sağlıyoruz.
Yeteri kadar destek görüyor musunuz?
- Ben bu işe hizmet aşkıyla bağlıyım. Emeğimizin karşılığını madalyalar ile alıyoruz. Ayşe'nin başarısından sonra maddiyat ötesi bir duygu yaşadım. Cumhurbaşkanımızın takdirini almak büyük mutluluktu. Bu yüzden kendisine şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca Manisa Kültür ve Şube Müdürü Ahmet Haşim Elmalı'nın, Büyükşehir'in, spor kulüplerimizin CBÜ yüksek okul müdürlüğümüzün desteğini alıyoruz. Maddiyat bir şekilde aşılıyor. Aklı ferah olunca, pozitif düşününce en büyük beklentiyi de marşımız, bayrağımız olarak koyunca her şey aşılıyor.
Serhan ÇİFDALÖZ
