Almanya'nın Osnabrück kentinde faaliyet gösteren MÖWE'de neyle karşılaşacağımız hakkında bir bilgimiz yoktu. İçeri girdiğimizde küçük ve sıcak bir ortam vardı. MÖWE, eski eşyaları hayata geri kazandırmayı ve işsiz insanları istihdam etmeyi amaçlayan bir kurum. Bunun yanında taşınma sırasında eşyaların ayıklanması, taşınması, tamir edilemeyecek eşyaların geri dönütürülmesi gibi işleri de bünyesinde bulunduruyor. Böyle bir kurum Türkiye'ye gerçekten yarar sağlayabilir. Ama bizim "Her ülkeye bir MÖWE" fikrinin çıkış nedenleri sadece yaptıkları işler değil. Şimdi değineceğimiz konular bizim için daha önemli...
HER İNSANA AYNI DEĞER
Burada her insana eşit şartlar sunuluyor. Bu insanlar göçmenler, sabıkalılar, bağımlılıkla savaşanlar olabilir. Bu olayı kendi bünyelerinde işe alarak veya yeteneklerine göre farklı kurumlara yönlendirerek sağlıyorlar. MÖWE'de çalışmak için gelen göçmenlere ihtiyaç halinde dil kursları veriyorlar. Bütün yetiştirdikleri insanlar için bilgisayar kursları da var. Bu kurslar zorunlu tutuluyor. MÖWE, ilk başlarda devletten yüzde 80 oranında para desteği alıyordu. Şimdilerde ise sadece yüzde 20'sini devlet karşılıyor. Geri kalanını kendi kazançlarıyla döndürüyorlar. Bu aylık 200 bin euroya denk geliyor. MÖWE için önemli üç tane ana başlık var. Bunlar ekonomi, ekoloji ve sosyal alanda aktiflik. Bu üçlü aynı zamanda bir döngü halinde. Bunlardan biri olmazsa diğerlerinin de olmayacağını savunuyorlar. Aslında yukarıda bahsettiğimiz tüm konular bu üç başlık altında toplanıyor. Bize göre MÖWE, kimliğini gizleyen süper kahramanlar gibi. Kimsenin haberi olmadan ülkeye katkıda bulunuyor. Bütün bu yapılan işleri düşününce neden diğer ülkelerde de böyle bir kurum, firma olmasın? Özellikle Türkiye'de bence böyle bir oluşuma ihtiyaç var. Hem işsizlik sorununa çözüm getiren hem de geri dönüşümü destekleyen ve çevreyi koruyan, tüm bunları yaparken de maddiyatı önemsemeyen, hırsları olmayan, mütevazı, sıcak kanlı, toplumun iyiliğini düşünen bir kurum. Ne diyebilirim ki? Her ülkeye bir MÖWE.
BİR SIĞINMACIDAN FAZLASI
Somalili Osman 10 kardeşten en büyüğüydü. Annesini küçük yaşta kaybetmişti ve babası sadece bir dükkanla ailesini geçindirmeye çalışıyordu. Babası çok sevdiği eşinden sonra Osman'ı da kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden oğlunu topraklarından gönderdi. Birçok ülkeyi gezen ve 2013 yılının mart ayında Almanya'ya gelen Osman, arkadaşının da tavsiyesiyle MÖWE'de çalışmak için başvuruda bulundu. 6 aylık Almanca kursundan sonra MÖWE'de ocakta nakliye bölümünde çalışmaya başladı. Kısa bir süre sonra bisiklet tamiri bölümünün kendisine daha uygun olacağını düşünerek o bölüme geçiş yaptı. Osman'ın şimdi ise bilgisayar alanında eğitim almak ve bu konuda uzmanlaşmak istiyor.
Buraya nasıl geldin ve seni burda bu kadar yükselten / motive eden şey noldu ? - 2 yıl önce mart ayında tek başıma geldim. Dil kurslarına katıldım, 1 yıldır da MÖWE ile çalışıyorum. Tabi Somali'de savaş vardı, bizim orda sağlıklı bir eğitim görme şansımız olmadı. Arkadaşlarım da benim gibi başka ülkelere kaçtılar. Ben düzgün bir hayat yaşayabilmek adına buraya geldim.
Ailenin buraya geldiğinden haberi var mıydı? - Buraya gelmeden önce babamla görüştüm, "Eğer daha mutlu olacaksan gidip hayata tutunman senin için daha iyi olur" dedi.
Gelecek için planın var mı? - Önce çalışıp sonra özellikle bilgisayar alanında eğitim almak istiyorum.
Eşin veya çocuğun var mı ? - Ailem Somali'de.. 10 kardeşim var. Burda da Somali asıllı bir eşim var, henüz çocuğumuz yok.
DOĞAYA VERİLEN ZARAR EKONOMİYE DE YANSIR
Zarar gören eşyaları tekrar değerlendiren MÖWE, bu eşyalar için üç farklı mantık yürütüyor. İlki, eğer eşyalar zarar görmemişse, o eşyaların sonradan zarar görmemesi için önlem almak. İkincisi, eşyalar zarar görmüş fakat tekrardan değerlendirilebilecek haldeyse, o durumda olan eşyaları değerlendirilebilecek hale dönüştürmek. Son olarak da, eğer eşyalar kullanılamayacak kadar zarar görmüşse, o eşyaları çevreciliğe uyacak şekilde yok etmek. Doğaya verilen zarar, eşittir ekonomiye verilen zarardır. Aslında bu cümleler bize tekrar gösteriyor ki, hafife aldığımız ve hafife aldığımızdan dolayı ise çözmediğimiz sorunlarımız var. Ve bu sorunların aynısını Almanya da yaşadı. Fakat Almanlar bizim gibi bu tür sorunları küçük görmemiş, aksine bu sorunların hepsini teker teker çözmüştür. Yani artık bizim "küçük" sorunları hafife almamamız gerekiyor. Zaten bunu başardığımızda bunun sonuçları mutlaka iç açıcı olacaktır.
MÖWE İÇİN DİL, BİR ENGEL DEĞİLDİR
MÖWE, özellikle bu dönemde Suriyeli göçmenlere öncelik veriliyor. Peki neden Suriyeliler? Çünkü bu dönemde Suriye'den çok fazla göçmen geliyor ve başvurular Suriyelilerde yoğunlaşıyor. Danışmanlıkta çalışan yaklaşık bin kişi, işçilerle ve eğitim gören insanlarla irtibat içindedir. Bu danışmanlar sorunları dinleyip çözüm bulmak için yardım ediyorlar ve her sorunun mutlaka bir çözümünün olduğunu savunuyorlar. Eğitim süreci içinde Almanca konuşamayan insanlara dil kursları veriliyor. Dil konusunda zorluk çeken insanlara orda eğitim görmüş kişiler yardımcı oluyor. Demek ki MÖWE için dil bir engel değil. Kısaca insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan projede yer veriyorlar. Böyle önemli bir kurum her konuda daha fazla destek görmeli, bu projeler geliştirilmeli ve diğer ülkelere yayılmalıdır.
MÖWE İLE YENİ BİR YAŞAM
Çeşitli nedenlerle ailelerini ve ülkelerini bırakıp kaçmak zorunda kalan insanlar, MÖWE'ye başvurarak yeni bir hayata adım atıyorlar. Başvurularından sonra bekleme listesine alınan göçmenler en fazla beş ay içinde eğitime alınıyorlar. Bu eğitimler, kişinin hiç eğitim almamış olduğu varsayılarak veriliyor. Eğitim süresince göçmenler bilgisayar kursu ve dil kursları da alıyor. Firma, çalışanlarının iş hayatının yanında sosyal hayatlarındaki başarılarına da büyük önem veriyor. Hedef kitlesi özellikle uzun süre işsiz kalmış insanlar olan MÖWE, bu insanları sosyal hayata da kazandırmak istiyor. Çalışanların ilk barınma ihtiyaçları firma tarafından karşılanıyor. İşçiler, yaklaşık altı kişilik yurtlarda kalıyor. Daha sonra kendi evlerine sahip olmak istiyor. MÖWE bunun için de desteğini esirgemiyor.
UYARILAR DİKKATE ALINMALI
MÖWE'de her kurumda olabileceği gibi birçok eksiği var. Öncelikle kurdukları bu güzel sistemde kar etme potansiyeli çok yüksek ancak bu potansiyellerini değerlendirmiyorlar. Sanki hiç gelişmek istemiyormuş gibi davranıyorlar. Oysa ki ellerinde birçok imkan var. Örneğin başvuranları aylarca kuyrukta bekletmek yerine işlerini büyütüp hepsini birden geçici olarak istihdam ederek gelirlerini artırabilirler. Çalışanlar da ise iş güvenliğinin olmadığını söyleyebilirim. Umarım bizim görüşlerimizi dikkate alırlar.
BİR ÇOK KİŞİNİN UMUDU OLUYORUZ
Eski ve kullanılmayan eşyaları tamir edecek olanları uzun süre işsiz kalan insanlardan seçen MÖWE, kişilere belli bir eğitim verdikten sonra çalışmaya hazır hale getiriyor. MÖWE'nin yöneticisi Thomas Schulke, "Kişiler ayrıca istediği bölümde çalışabilmektedir. Bu yönüyle MÖWE, bir çok kişinin umudu olmaktadır. Biz bu işe girdik çünkü böyle bir ihtiyacın olduğunun farkına vardık. Hem çevreyi koruyor hem de işsizlik sorununa yardımcı oluyoruz" dedi.
İNSAN HER YERDE İNSANDIR
MÖWE'de gerçekleşen sunumda kurumun işleyişi, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldık. Bünyelerine özellikle bir yıl ve daha uzun süreli işsizleri seçtiklerini belirten firma müdürü Thomas Schulke, "Çünkü bir yıldan sonra iş bulmak zorlaşıyor. Bunun neticesinde de alkol, esrar, ailevi sorunlar gibi farklı sorunlar ortaya çıkıyor. Bir nevi böyle sorunlara engel oluyoruz" diye söylüyor. Toplumdan dışlanmış kişilerin tekrar topluma kazandırılması konusunu özellikle irdelediklerini belirten Schulke, "Bu kişilere süreç boyunca her konuda destek ve danışmanlık sağlıyoruz. Bu konudaki prensibimiz 'kişileri sınıflandırma değil, istihdam etme' çabası içindeyiz" ifadelerinde bulunuyor. Göçmenlere sosyal danışmanlık yapan Agnes Hoge ise, firmada asıl amaçlarının insanlar eğitmek olduğunu ve yeni kişileri de eğiterek döngüyü sürdürmek istediklerini söyledi. Möwe'yi bu çalışmalarından dolayı kutluyor, diğer firmaların örnek alınmasını diliyorum.
KAYNAK : Deniz Ezgi Tatlı, Ali İhsan AŞICI, Ege Baran COŞKUN, Asena EFEKAN-Dilan AKSOY, İnci Ekeöz, Doğukan Tosun,
Hazal CEYLAN, Begüm KÖSE