Müziği, "hayal kurdurma mekanizması" olarak nitelendiren Kerem Görsev Türkiye'de 'caz' denilince akla gelen ilk isimlerden... Müzik kariyerinde birçok önemli isimle birçok başarılı projeye imza atan Görsev'i, şimdi de Mart 2017'de çıkacak olan yeni albümü "Spring Water" heyecanı sarmış durumda. 12 Mayıs 2017'de Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrasıyla birlikte "Spring Water"ı çalacak olan Kerem Görsev ile Sabah Gazetesi Egeli Eki için röportaj yaptık.
Klasik müzik eğitimi almışsınız. Sizi caza iten ne oldu? - Konservatuvara 1967'de girdim. 1978'e kadar klasik müzik eğitimi aldım ama 70'li yılların ortalarında ağabeyim de akademide okuyordu. Onların, arkadaşlarının dinlettiği caz albümleri beni çok etkiledi. Bill Evans benim idolüm oldu. Bill Evans dinledikten sonra hayata bakış açım değişmeye başladı. Benim bütün kararlarımı, hayattaki ciddi, radikal kararlarımı Bill Evans'ın müziğini dinleyerek alırım.
16 tane albüm yapmışsınız. Biraz bahseder misiniz? - Ben albüm yapmak için yapmıyorum. Besteler toplanınca kapımı çalıyor benim, hadi beni kayda sok diyor. Mesela benim yeni albümüm 5-6 ay önce çıktı. Bir sonraki albümüm 2017'nin mart ayında çıkacak. Kayıtlarını Los Angeles Filarmoni Orkestrası'yla United Stüdyolarında yaptım. Dünyanın en büyük stüdyolarında yapıldı kayıtlar. İki tane de film çekildi. O albümün ismi de "Spring Water". Çok heyecanla bekliyorum. Bütün besteler bana ait. Bunlar benim hayallerimdi. Hayallerimi teker teker yerine getirmek istiyorum. Müzik bir hayal kurdurma mekanizması. Müzik dinleyerek hayal kuruyorum. Yapacağım şeyleri hayal etmeye başlıyorum. Hayal güzel bir şey. Hayal bitince zaten hayat da bitiyor.
İZMİR BENİM İÇİN ÖZEL BİR YER
İzmir seyircisini ve İzmir'i nasıl buluyorsunuz? - İzmir hakikaten çok özel bir yer. Benim ilk albümüm çıktığı yıllarda Efes Conventıon Centre vardı. Orada çok büyük bir konser vermiştik. Orada çok mutlu olmuştum. Nereden baksanız 22-23 sene oluyor o konser olalı. Ondan sonra İzmir, beni, her sene davet etmeye başladı. Değişik platformlarda, festivallerde çok çaldım ve İzmir seyircisiyle çok buluştum. İzmir'i çok seviyorum.
Darbe gecesi ne yaptınız? Türkiye'de miydiniz? - Darbe gecesi bacağım kırık bir şekilde evde yatıyordum. Yaşım çok büyük değil ama epey darbeler gördüm. Bu girişimden sonra Türkiye tam kenardan döndü. Allah daha kötüsünü göstermesin. Bunun sonu bambaşka yerlere gidecekti. İç savaş çıkacaktı. Allah korudu diyelim. Bundan sonra herkesin adımını çok dikkatli atması gerek. O kadar çok insan bu işlerin içinde beyni yıkanarak cahilce kandırılmış ki. Artık çok dikkat etmek olup ülkeyi hep birlikte yükseltmemiz lazım.
MÜZİĞİMDEN TAVİZ VERMEM...
Sahneye çıkmadan önce ne hissediyorsunuz? - Rahat oluyorum. Çıkacağız sahneye, çalacağız. Paniğim, stresim falan yoktur. Ne çalacağımızla ilgili bir repertuar oluşturmadık İzmir konseri öncesi. 10 senedir birlikte çaldığım Kağan (Yıldız) ve Ferid (Odman) ile birlikte çıkacağız sahneye. Biz amatör ruhlu profesyonelleriz. Hayatımızı tavizsiz yaşayarak geçiriyoruz. Müziğimizden, şartlarımızdan taviz vermiyoruz.