Bayraklı'da Smyrna (Simirna) Meydanı'nın yakınından geçen dere, "İzmir'in yeni cazibe merkezi" olarak adlarılan ilçede, benzeri üçüncü dünya ülkelerinde görübilecek görüntü ve çevre kirliliğine yol açıyor. Suyu çamurlu ve pis olan derenin içinde otomobil lastiğinden, plastik şişelere her türden çöpe rastlamak mümkün. Havanın soğuk olmasına rağmen dereden çevreye pis kokular yayılıyor. Türkiye'nin Batı'ya açılan penceresi diye tanıtılan İzmir'in göbeğindeki manzara, "yerel yönetimlerin görevi burayı temizlemek değilse nedir" dedirtiyor. Derenin çevresinde evleri bulunan Bayraklı Merkez Mahallesi sakinleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır devam eden bu sorunun giderilmesi için çözüm üretmediğini, bölgenin adeta kaderine terk edildiğini dile getirdi. 30 yıldır bu mahallede ikamet eden 68 yaşındaki emeklii Sami Şentürk, derenin yıllardan beri koktuğunu belirterek, "Yaz aylarında sinek de oluyor. Etrafa mikrop saçılıyor. Derenin bir an önce temizlenmesini istiyoruz. Buradan akan su körfezi de kirletiyor" dedi. 2 çocuk annesi 40 yaşındaki Sezen Çoban, "14 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Kışın bile kokan dereyi yaz aylarında siz düşünün. Yaz aylarında yeterli oranda ilaçlama yapılmadığı için sinek de oluyor. Çocuklarımızın buradan hastalık kapsamından endişe ediyoruz" şeklinde konuştu. 43 yaşındaki 2 çocuk annesi ev hanımı Emel Tutkun, "Derenin yanı sıra mahallemizde İZSU'ya ait bir de arıtma tesisi mevcut. Zaman zaman oradan da koku geliyor. Yazın kapı pencere açamıyoruz. Dere ile bağlantılı rögarlardan da koku geliyor. Kokuya neden olan tüm unsurların temizlenmesi için mahalleli olarak imza toplayacağız. Bu imzaları yetkililere teslim edip gereken ne ise yapılmasını talep edeceğiz" dedi. Özellikle yağışlı havalardan sonra kokunun daha da arttığını anlatan 28 yaşındaki Murat Alaçal, "Dışarıdan bakınca derenin ne kadar pis olduğu görünüyor. Bu dere insan sağlığını tehdit ediyor" diye konuştu.
ÇEKMEK ZORUNDA DEĞİLİZ
44 yaşındaki 2 çocuk annesi Dilek Karaküse, Büyükşehir Belediyesi yetkililerini göreve çağırarak "Zaman zaman dereye kireç atılıyor. Ama bugüne kadar faydasını göremedik. Uzun zamandır dereyi temizlemediler. Dere adeta çöplüğe döndü. Etrafa koku, sinek ve mikrop yayıyor. İzmir'in göbeğinde böyle bir manzarayı çekmek zorunda değiliz. Evim dere yatağının hemen karşısında yer alıyor. Derenin çilesini en çok çekenlerden biri benim. Koku olduğu zaman pencerelerimizi açamıyoruz" dedi.