bir siyasal çözülmenin de belirtileri vardır. Onların yanı sıra, II. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, daha da kaygılandırıcı bir başka olayın işaretleri görülmeye başlanır: Bu köle emeği üzerine kurulu ekonominin çürüyüşü ve çöküşüdür.
Bütün bu çöküş, kültürde de çöküşü beraberinde getirmiştir.Hristiyanlık böyle bir ortamda doğacaktır.
İktisadi ve Sosyal Tablo
II. YÜZYILDA İKTİSADİ VE SOSYAL İLİŞKİLER:
İsa'dan sonra II. yüzyılın sonlarında Roma İmparatorluğunun giderek zayıflaması, İtalya'nın, imparatorluğun bu eski merkezinin zayıflamasından ileri geliyordu. Eyaletlerden yağmaladığıyla yaşamaya alışmış İtalya'nın gelişmiş bir ekonomisi yoktu. Yunanistan'da ve doğuda olduğu gibi büyük zanaat merkezleri oluşmuş değildi. Arretium'un Etrüsklere kadar çıkan eski seramik sanayisi, kuzey İtalya'daki tün sanayisi, Yunan kolonilerinin getirdikleri maden, kil, cam sanayisi, gelişmesini I. yüzyılda da sürdürmüş olsa da; bütün bu küçük işyerleri, yerel alıcılara hizmet ediyordu, ve Arretium'daki çömlekçilik bir yana, II. yüzyılda Galya işyerlerinin ürünleri baskın çıktığından, dışarıda pazar bulamaz olmuşlardı.
II. yüzyılda İtalya'nın serpilmiş tarımı da çöküş içindeydi: İmparatorlar, senatörleri malikane almaya zorluyor ve tahıl ekimi ile yemişçilik zararına otlakları geliştirme eğilimlerine karşı mücadele ediyorlardı. Genç Plinius, Trajanus'a mektuplarında, sürekli, küçük mülkiyet ve çiftlik sahiplerinin, -devrin uğursuzluğuna bağladığı çöküşlerinden yakınır; toprağın değerindeki genel düşüşe acınır durur.
Çok çocuklu aileleri destekleyen çeşitli kanunlara karşın, nüfus da düşmeye devam ediyordu ve Antoninus hanedanının bütün imparatorları "geçim yardımı" sistemini gitgide genişletmek zorunda kaldılar. Siyasal yaşamın dışına atılmış.