Devlet de, bu ihtiyacı karşılamak için kendini sorumlu hissetmiştir. Eski Eğitim Sitemi 19. yy. ortalarına kadar devlet, vatandaşın eğitimi ile hiç ilgilenmemiştir.
Müslüman olmayan osmanlı vatandaşlaro diledikleri gibi okullar açar, buralarda istedikleri biçimde öğretim yaparlardı. Türk çocukları yalnız okuma-yazma öğrenirler sonra erkek çocuklar isterlerse yurdun çeşitli yerlerine dağılmış medreselerden birine girip, öğrenimlerini sürdürürlerdi. Medreslerde bütün ilimler bir bütün olarak salt din açısından okutulurdu Eğitim Alanında Yenilikler Tevhid-i Tedrisat (Öğrenimi Birleştirilmesi) Kanunu Medreselerin Kapatılması
Harf İnkılâbı Devletin Eğitim Görevi Anayasamızın 42. Maddesine Göre Şöyle Belirtilmiştir: Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetimin ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.
Özel, ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir. Devlet, maddi imkandan yoksun başarılı öğrencilerin öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımı yapar. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçe'den başka hiçbir dil eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı dil ve yabancı dil ile eğitim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.