Dağınıklıktan hiç hoşlanmayan biriyim, o yüzden de Allah bana 'biraz' dağınık bir koca ve her yeri karıştıran bir çocuk verdi! Hele ki yazlık evde düzen tertip hak getire... Neyi kaldırıp yerine koysam, ertesi gün ortalıkta bir yerlerde buluyorum. Ama yazlık yerlerde benden çok daha dertli ve çaresiz insanlar var. Tam da 'Duvarların dili olsa da konuşsa' durumu onların ki... Onlar, yaz gelince evlerinde torun tosun, herkesi ağırlamak zorunda kalan anneanne ve babaanneler... Hani ya kadının ya da adamın ailesinin bir yazlığı vardır... Onlar da orada büyümüş, sonra evlenip çocuk sahibi olmuştur, yazları da o eve tatile giderler. Yaşını başını almış ama evlat ve torun sevdasına her zorluğa razı gelen anneanne ve babaanneler de onları elinden geldiğince misafir etmeye, sevdikleri yemekleri yapmaya, torun küçükse kızı veya oğlu gece dışarı çıkabilsin diye ona göz kulak olmaya, evde kendi yatağını bırakıp çek-yatta uyumaya çalışır... Tek istediği çocukları ve torunlarıyla olup, onları mutlu görebilmektir çünkü. Gelgelelim işin bir de acı gerçeği var... Yaş 60'ı geçtiğinde ne vücut, ne de beyin eski yorgunlukları kaldırmaz. Gençliğinde dört saat ayakta durup yemek yapan kadın, artık bir saat sonra bel ağrısından ölüyordur... Üstüne üstlük o yaştan sonra kendi düzeninin bozulmasına hiç mi hiç tahammülü yoktur. Plaj terlikleriyle asla içeri girilmeyecek, havlular ortada bırakılmayacak, çocuğun oyuncakları salona saçılmayacak, çamaşır günü kirli ne var, ne yoksa yıkanıp kaldırılacaktır... Ayrıca yazlık evde tek televizyon olur. Büyükanne ve büyükbabalar en sevdikleri diziyi seyredecekken, torunları da olsa her gün çizgi film izlenmesine razı gelemez... Onların da bir keyfi, bir canı ve bir sabrı vardır. Ve ne hüzünlüdür ki mutlu ve heyecanlı başlayan bu 'ailece yaz tatilleri', saydığım sebeplerden ötürü hep tatsız biter. Ya büyüklerden biri isyan bayrağını çeker ya da çiftlerden biri çocuğu alıp dönmenin en doğrusu olacağını karar verir!

AİLE BÜYÜKLERİNE BİRAZ DAHA ANLAYIŞ
Ben bir hafta önce geldiğimiz Bodrum'da her gün aynı dertten muzdarip anneanne ve babaannelere rastlıyorum. Ne çocukları ve torunlarıyla yapabiliyorlar, ne de onlarsız. Ama gözümden kaçmayan bir şey de çiftlerin "Anne babamızın evine tatile geldik, biraz da biz keyif yapalım," diye işi iyice serdikleri... Nasılsa yemek yapılıyor, nasılsa çocuğa bakılıyor, nasılsa orası yazlık yer! Eğer bu yaz sizin de böyle maaile aynı evde toplanmak gibi bir düşünceniz varsa, anne babanıza biraz anlayış gösterin derim. Bırakın, onlar nasıl isterse öyle olsun bazı şeyler ve siz tatil keyfine bazen ara verip onlara yardımcı olmaya çalışın. Ne bileyim her gün çocuğunuzun ortada duran oyuncaklarını toparlayın, çok güzel yemek yapamıyorsanız da arada en azından domatesli bir makarna pişirin... Yaz gelince büyükler daha fazla anlayış ve yardım bekliyor, haberiniz olsun!