Paris'te yılbaşı tatili dolayısıyla geçirdiğim günlerde, birkaç Fransız filmi izledim. Amerikan filmleri artık, hem de günü gününe ülkemize geldiğine göre, gelme şansı az olan Fransız filmlerine ilgi göstermem doğaldı. Ama bu arada şunu fark ettim: Avrupa'nın sinema başkenti olan Fransa, gerçi döne döne oynatılan eski, klasik filmler, toplu gösteriler ve de bunları sunan sanat sinemaları açısından hala zirvedeydi. Ama bir şeyde öncülüğünü kaybetmiş gibiydi: en yeni Hollywood mamulu filmlerin gösteriminde... Gerçekten de sinemalarda oynayan veya fragmanları gösterilen birçok filmi, biz burada çoktan izlemiştik. Hatta kimi zaman aylar önce!... Örnekleri vereyim: Köstebek, Casino Royale, İyi Bir Yıl, Acımasız Hayat, Garez 2, Fare Şehri, vs. Lanetli Ada veya Parti Hayvanları gibi filmlerinse 'pek yakında' gösterileceği müjdesi veriliyordu!... Ama elbette bizde sinemalara uğramayan birçok film de vardı. Özellikle Fransa'dan, Avrupa ülkelerinden, üçüncü dünyadan veya kimi Amerikan bağımsızlarından gelen... Ayrıca Nuri Bilge Ceylan'ın İklimler filminin şu günlerde Paris'te seyirci önüne gelmek üzere olduğunu da belirteyim.