Sevgili Kültür ve Turizm Bakanımız yakında sular altında kalacak olan Hasankeyf konusunda şöyle buyurmuş: "Ben de Hasankeyf'in yok olmasını istemiyorum. Tıpkı Emek Sineması gibi. Ama hayat başka bir katılık ve acımasızlıkta. Ne yapalım?" Buyurun burdan yakın. Demek ki ne imiş? Hayat katı ve acımasız imiş. Öyleyse hep birlikte Orhan Baba dinleyip "Batsın bu dünya" diyelim. İcra mevkiinde oturan bir bakanın ağzına ne de yakışıyor! Oysa, sevgili bakanımız, işte biz sizin tam da bu durumda konuşmanızı ve bir şeyler yapmanızı bekliyoruz. 'Hayatın acı olduğunu' biz de biliyoruz. Ama yine de sizin örneğin Hasankeyf veya Allinoi'yi kurtarmanızı, Alkazar veya Emek gibi salonların yıkılıp gitmesini engellemenizi, AKM'ye hayat öpücüğü vermenizi veya kültür hayatımızın çeşitli sorunlarını, görece olarak dar bir bütçeye rağmen çözümlemenizi bekliyoruz. Başka ne yapalım? Hep birlikte oturup Arabesk dinleyecek halimiz yok!