Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Sanat, kenti kuşatınca...

Mersin, mezarlığında Müslüman, Hıristiyan ve Musevi nice yurttaşımızı barındıran bir kentimiz. Bu yılın başlarında Mersin, İsveç'in Malmö kentinden bir grup sanat bölümü öğrencisini ağırladı. Önce bir 'Roman' mahallesi gezildi ve Mersin'in sanat ile ilişkisi keşfedilmeye çalışıldı. Ardından bir sokağa, sokakta da bir eve girildi. Öğrenciler kendilerini tanıtarak gece burada bir parti düzenlemek istediklerini bildirdiler. Hemen afişler, davetiyeler hazırlandı. Akşam parti başladı. Hep birlikte dans edip şarkılar söylediler. Bir süre sonra da Mersin'den ve İstanbul'dan öğrenciler, Malmö'de bir araya geldi. Malmö, çeşitli uluslardan öğrencileri barındıran küçük bir üniversite kenti. Büyük alanları yok, bu nedenle olacak, sosyal bir ortam da yok. İnsanlar, 'kuyruk'larda bir araya geldiğinde sosyalleşebiliyor. Yalnızca kuyruğa girmek için kuyruğa giriyor, bu sırada birbirleriyle konuşuyor, iletişim kuruyorlar bir anlamda. Böyle bir ortamda ise Mersin'deki gibi bir parti vermenin olanağı yok. Malmö'de böyle bir etkinliğin adı 'Party Four One', yani 'bir kişi için parti'. Bir kişi de olsa herkes yiyeceğini, içeceğini kendisi getiriyor çünkü. Nitekim düzenlenen partiye de bir kişi gelebilmiş ancak.

PARTİYE BİR KİŞİ GELEBİLDİ
Sanatı açık alana taşıyarak kamusal sanat kavramına dikkat çeken Kent ve Sanat Projesi, 9-13 Mart arasında İstanbul sokaklarında gerçekleştirilen ilk atölye çalışmalarıyla başladı. Kentin farklı yerlerinde mahalle sakinlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen, İstanbul'un kamusal alanlarına dikkat çeken ve onu yeniden ele alan sanat projelerine ilişkin atölye çalışmaları proje sergisi, 14-22 Mart arasında İstanbul Modern'de izlendi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın AB Genel Sekreterliği tarafından yürütülen, AB ile Türkiye arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu'nun Geliştirilmesi Programı çerçevesinde AB tarafından finanse edilen ve farklı kentler ile farklı kültürleri bir araya getirmek amacındaki etkinlikler İstanbul, Mersin, Malmö'nün ardından Viyana ve Londra'da da sanat atölyeleri ve sergiler ile devam etti. 'Kent ve Sanat' başlığı altında toplanan projenin de birinci ayağı tamamlanmış oldu böylece. Projenin amacı ise AB ve Türkiye'deki sanat üniversiteleri arasında ağ kurmak için iletişim platformları oluşturmak ve sürdürülebilir işbirliği, enformasyon alışverişi, bilgi ve iyi uygulamaların paylaşılmasını teşvik etmek. Yöneticilerden Mahir Namur Kent ve Sanat Projesi'ni şöyle değerlendiriyor: "Her şeyden önce öğrenciler inter kültürel bir deneyim yaşıyorlar. Bu proje öğrencilere de hocalara da farklı üniversitelerin farklı eğitim metotlarını görme fırsatı sunmuş oldu."

ÖNEMLİ BİR ŞANS
Yine proje yöneticisi Prof. Melih T. Görgün de 'Kent ve Sanat' Forumu ve forumun sonuçlarını içeren bir kitabın yayımlanacağını belirtiyor ve ekliyor: "Ayrıca şimdiye kadar hazırlığı yapılan sanat yapıtları üretilerek İstanbul'da nihai bir sergi açılacak ve tüm proje sürecini belgeleyen bir filmin yapılacak." 'Kent ve Sanat' projesinin önümüzdeki yıl Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul için önemli bir şans olduğunu düşünüyorum.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA