Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Herkes bizi didikliyor

Istakoz ticaretinden milli jüri üyeliğine terfi etmiş Sema Çelebi, fevkalade estetik sanatçımız Fatih Ürek ve 'cemiyet hayatının ünlü siması' Atik Berberoğlu bir güzellik yarışmasında buluşunca olanlar oldu

Eeee? Ne zannediyordunuz?! Bu 'jüri' işleri güllük gülistanlık devam edecek, herkes birbirini medeni ölçülerde dikizleyecek, 'seks ve şehir' Amerikan standartlarında sürüp gidecek... miydi? Bakınız 2010 Kültür Başkenti bakışlı okur, açık konuşuyorum, bir memlekette, o memleketin en büyük kentinde yağmur yağdıktan sonra inekler şişip bacaklarını havaya dikmiş birer 'telef' nesnesi oluyorsa, 'kültür' baskınlarına önlem almak hiç mümkün değildir. Evet, değildir... "Sadede gel!" dediğinizi duyar gibiyim. Bizim 'milli jüri' üyelerimiz var ya, hatta her 'milli meşhur', potansiyel bir jüri üyesi ya, işte onlar artık 'turne'lere çıkmaya başladı. Kör tuttuğunu jüri üyesi yapıp bir yarışma düzenleyiveriyor. Ondan sonra, kafayı bulan jüri üyeleri, birbirine giriyor, kaşlar gözler patlıyor... Evet efendim, Bodrum'da, tam olarak ne olduğu, kimin düzenlediği ve ne işe yarayacağı anlaşılamayan bir 'güzellik yarışması'dır söz konusu olan. Anlaşılan o ki, 'güzellik' konusunda uzman sayılan kimselerden oluşmuş bir jüri kurulmuş. Istakoz ticaretinden milli jüri üyeliğine terfi etmiş Sema Çelebi, fevkalade estetik sanatçımız Fatih Ürek ve 'cemiyet hayatının ünlü siması' Atik Berberoğlu bu jüride. Bana sormayın efendim, 'cemiyet hayatının ünlü siması ne demek?' diye, ben de bilmiyorum. Neyse, bu güzel insanlar güzellik kraliçesini falan seçiyor, tabii kafalar da güzel, kelle olmuş cemiyetin ünlü siması yerlerde sürünüyor ama arada nasıl çıkarttıysa, bir kroşe ile ıstakoz güzeli Sema Çelebi'nin gözünü patlatıyor! Şimdi burada duruyorum. Zaman zaman bana soruyorlar, "Sen ne iş yaparsın?" diye, geri dönüşü olmayan bir yola giriyor ve cevap veriyorum: Efendim, bendeniz, cemiyetimizin üzerine basılmak suretiyle nasıl pörtlediğini göstermekle mükellefim. İşim bu... Kimse jürilerin ehliyetini sormuyor. Fatih Ürek ne münasebetle birilerinin güzel olup olmadığına karar versin ki? Ya da Sema Çelebi kimdir? Ehliyeti ne? Atik Berberoğlu'nun cemiyetini de, ününü de bilmem ama yerlerde bizzat paspas olarak vazife ifa ederken, önünden geçen kızların ikiz mi, tek mi olduğunu anlasa kâfidir diye düşünürüm vesselam... Ve fakat efendim, her önüne gelen yarışmaya kaydolan bir nesil yetişti, cemiyetin pörtleyen yerlerinden bir şekilde kafayı çıkarmaya uğraşıyor herkes. Duymuşsunuzdur tabii, bir gazete ilanı neticesinde, dokuz genç hanım, biri bizi dikizliyor formatındaki 'Biz Evdeyiz' adlı 'yarışma'ya katılmış, mayo giyip havuz kenarında dans etmişler, birbirleriyle kavgaya tutuşmuşlar, falan. Kızların görüntüleri internet üzerinden para ve kontör karşılığı pazarlanmaya başlayınca, birinin ailesi olaya ayılmış. Bakınız, bu hadise, 'masum genç kızları kandıran bir çete' işi falan değil. Bu arkadaşların ve ailelerinin tamamı, "O kadar mayoyla dolaştık, birbirimizle tepiştik, görüntüler niye televizyonda yayınlanmadı?" derdinde. Olayı araştırdım, kızların ifadelerine her biri bir çeşit model olmaya çalışıyor; 'yarışma' onların modellik konusunda referansı olacakmış; yani bu kızlar kendilerinin internette gösterilmesinden değil, yeterince 'gösterilmemesinden' şikâyetçiler... Sonra, kızlar 'kandırılmış' oluyor! Ta Antalya'dan 15 yaşındaki kız çocuğunu bu dikizleme yarışmasına kaydettiren 'veli'lere laf etmeyeceğiz de, bir tek Halis Toprak'ın üzerinde tepineceğiz öyle mi? Ben bu durumda, bu velilerin ta gözlerinden öperim kıymetli okurlar!.. Ya siz, çok feminen ablalar? Biz, kız çocuklarının manken, erkek çocuklarının mafya olmak istediği bir cemiyet hayatına kolay gelmedik. Çok emek verildi, çok... "Mühendislerin işsiz, doktorların yoksulluk sınırında yaşadığı bir memlekette daha ne olsundu ki?" diyeceksiniz, siz de haklısınız tabii. Atik Berberoğlu'nun jüri üyeliği gözetiminde her geçen gün daha da güzelleşen cemiyetimiz, artık aya, fezaya ıstakoz yollayacak kıvama gelmiştir. Daha ne isteyelim?. Biliyorum, hepinizin aklında o muhteşem soru var: "Sema Çelebi'nin gözünün morarması karşısında bir derin 'oh' çekmek hakkımız değil mi?" Değil, kıymetli okurlar. Çünkü bizim 'popüler kültür'ümüz bu seviyeye düşmüştür ve kepazeleşen 'şey' sadece onlar değil, bizzat cemiyetimizdir; yerlerde sürünen, Atik Berberoğlu nezdinde, bizim toplumsal ahlâkımızdır, Sema Çelebi'nin yediği yumruk aslında her gün bizim gözümüzde patlamaktadır... (Kızlarla ilgili malumat ve fotolar www.bizevdeyiz.tv adresinde var.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA