Anadolu mutfağı bulgursuz olmaz "Biz buğdayı seviyoruz. Buğday bizim. Yabancı değil, Anadolu'nun yerlisi o. Tanışıklığımız çok eski. Unuyla neler yapacağımızı, bulgurunu nasıl değerlendireceğimizi, dövmesiyle aşure pişirildiğini sanki doğuştan biliyoruz" diyor Ayfer Tuzcu Ünsal yeni piyasaya çıkan Bulgur başlıklı kitabında. Gaziantepli bir ailenin çocuğu Ünsal. 90'lı yılların başından bu yana Anadolu yemek kültürü üzerine araştırmalar yapıyor, yemek okullarında ders veriyor, çeşitli dergilerde yazıları yayınlanıyor. "Bulgur" onun son kitabı. Kitap sadece bulgurdan söz etmiyor. Haşlanıp kabuğu alındıktan sonra dövüldüğünde ona bulgur denirken haşlanmadan kabuğu soyulur, sonra dövülürse, dövme ya da yarma adını alıyor. Bölgelere göre daha farklı isimleri de var. Ön pişirilmeden geçirilmiş buğdaya firik deniyor, çeşitli kalınlıktaki bulgurlar yörelere göre adlar alıyor. Özellikle Kastamonu'nun ilçelerinde yetişen ve son zamanlarda ünlenen Siyez buğdayından yapılan bulgurun tadına ise doyum olmuyor. Ayfer Ünsal kitabında yemeklerde kullanılan buğday ve bulgur çeşitlerini fotoğraflarıyla tanıttıktan sonra yöre yöre derlediği buğday kökenli yemeklerin tariflerini sunuyor. İstanbul saray mutfağında ucuz besin olarak hor görülen Anadolu'nun en önemli sağlıklı besin kaynağı bulgur bu kitapta bütün zenginliğiyle tanıtılıyor.
Bulgur, Ayfer T. Ünsal, Hayykitap, 132 sayfa, 10 TL
