Ben de kendimi dağınık zannederdim. Geçen sabah Oprah Winfrey şovda izliyorum, bir bölüm hazırlamışlar: Eviniz, iş yeriniz, aracınız, hatta çocuğunuzun yurtta kaldığı odası çok mu dağınık? Hemen arıyorsunuz 'çöp böcekleri'ni, gelip iki saat içinde size temizlik, tertip dersi veriyorlar. Aman Allah'ım odaları, arabaların içini görmelisiniz. İki yıl öncesinden kalmış çörekler, yarısı içilmiş ve içinde artık ayrı bir yaşam başlamış içecek kutuları, kirli çamaşırlar, ayakkabılar, kitaplar, artık saksı niyetine bile kullanılmayacak durumda olan elektronik eşyalar vs. vs. Benim evimin en bomba düşmüş hali bile yanında Buckingham Sarayı kalır yemin ederim. Bu arada programı izlerken hem çok eğlendim hem de acaba bizim televizyonlarda böyle bir program iş yapar mı diye düşündüm, ki mümkün değil. Türk insanının ödü kopar eşe dosta dağınık evle yakalanacak diye...

YENİSİNE YER AÇILSIN
"Pis eve misafir gelir," diye atasözümüz var yahu. Hani hazırlıksız yakalandığımızda kendimizi avutalım diye... "Aslında her zaman temiz tertipli düzenliyimdir ama işte ne zaman ipin ucu kaçsa çat kapı misafir gelir!" demek için. Bu durumda kimse bir televizyon programını arayıp da "Allah rızası için gelip benim şu yatak odasını bir hale yola koyun," demez mesela. Oprah'ın şovunda bu konuda danışmanlık yapan adam benim çok sevdiğim bir kuralı hatırlattı bu arada: "Yenisi geldiğinde eskiyi dışarı çıkar!" Kuru b.k saklamak diye de bir tabirimiz vardır malumunuz. İşte o tip insan olmamak lazım. Eskiyle vedalaşmaktan çekinilmemeli, ki yenisine layıkıyla yer açılsın. Ferah yaşam alanları yaratılsın, enerji akışı sağlansın, ama en önemlisi davetsiz konuklara rezil olunulmasın... Aman haa!