Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Anne promosyonlu adamlar

Benim karşılaştığımda pabuçlarımı elime alarak kaçasım gelen iki erkek tipi vardır. Bir... Üç kuruşun bile hesabını yapan erkek. İki... Anasından başka kadına kadın demeyen erkek. Hele bu ikinciler var ya... Aman aman... Cennet sadece onların analarının ayakları altındadır. Bizimkiler fıstıktan annedir. Sadece onlar bilir ana sevgisini ve anayı saymayı... Onların anneleri herşeyin en iyisini bilir, ağızlarından her çıkan emirdir. Kazık kadar adam olmuşlardır ama hâlâ annelerinden fırça yemeye, sözlerinden dışarı çıkmamaya utanmazlar. Beraber oldukları kadının annesi, kızının hayatına saygısından, fikir beyan edip müdahale etme saygısızlığını falan göstermediği, anlayışlı, hoşgörülü şefkatli olduğu için mesela, onların gözünde öyle pek de itibar gören bir anne tipi değildir. Hadi canım, öyle de anne mi olur? Anne dediğin onların anaları gibi yumruğu enselerine indirdi miydi, her dediğini yaptıracak kudrette olmalıdır. Okuyacakları okuldan tut, hangi mesleğe sahip olacaklarına, o meslekten kazandıkları paraların ne kadarını, ne şekilde harcamaları gerektiğine, flörtlerine, evliliklerine, çocuklarını nasıl yetiştireceklerine varıncaya kadar hep anneleri karar verir. Onlar için anne sevgisi demek koşulsuz, şartsız, kişiliksiz bir boyun eğiştir. Anneyle arkadaş olmak mı? Haşaaa! O ne büyük saygısızlıktır! Gelelim birinciye... Sevdiği insana jest yapmayı, öyle çiçekti, hediyeydi, tatile çıkamaktı falan, 'karıya para yedirmek' olan algılayan tiplerdir ki, ben bu yaşıma kadar hem cimri hem de iyi bir insana rastlayabilmiş değilim. Büyük lafsa büyük laf kardeşim!: "Bir insan hem eli sıkı hem de iyi olmazzz." Bu hayata, paylaşmak için değil, paraları tapa yapmak için gelen adamlardır. Pizzacıda margarita pizzayı seçen, size de ısrarla 'dene bak buranın spesiyali bu' diyen, bara çıkarken orada az için diye size evde en ucuzundan votkayla yaptığı uyduruk kokteylleri kakalayan, 'ben öyle özel günlerde hediye almayı sevmiyorum, bir anlamı yok çünkü' diyerek pintiliğine 'yaşam felsefem böyle güzelim' kılıfını uyduran kıtipyoz tiplerdir işte.. Veee ölümcül kokteyl! Bu ikisinin karışımı... Yani size gelirken cebindeki akrebi ve anne promosyonuyla gelen adam... Kendi adıma bir saniye düşünmem... Cindrella yanımda halt etsin... Pabucu mabucu ortada bırakıp etekleri topladığım gibi arazi olmazsam şerefsizim. Ve bu adamlara bile bile lades diyen kadınlara da hep hayret ederim. Ünlüler dünyasında tammmm da bu kokteylin simgesi iki adam vardır mesela. İsimlerini bile yazmaya gerek yok, şıp diye aklınıza geldiler di mi? Yazık, garipler 40'larına geldiler ama, hâlâ analarının sözünden çıkmamakta, alın teriyle kazandıkları paraları şöyle özgürce ve hakkınca harcayamamaktadırlar. İkisi de bu zamana kadar ne doğru düzgün bir aşk yaşayabildi ne de adam gibi bir yuva kurdu. Çünkü anneleri oğullarına kimseleri layık göremedi. Çünkü kadın milleti, hem onlar hem de anaları için hep kaşık düşmanı, para yiyicilerdi. Onlar da tabii ki her şeyin en iyisini bilen annelerini dinledi. Aman neyse işte... Bizden uzak cehenneme direk adamlardan söz edesim gelmişti bugün. Ettim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA